22. Hukuk Dairesi 2014/27526 E. , 2014/37173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2012
NUMARASI : 2001/1301-2012/13
Hüküm süresi içinde davacı ve davalı M.. Ş.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı Banka vekili , A."ın Ş.şubesine 16.11.1999 tarihinde Ayşe N. Ç."nun, 17.11.1999 tarihinde ise eşi A. A. Ç."nun müracaat ederek şube nezdinde oğulları S.Ç. adına kayıtlı ve kendilerinin genel vekaletname ile münferiden kullanıma yetkili oldukları Döviz Tevdiyat hesaplarının bulunduğunu bildirerek Bankadan 1.850,617 USD ve 580,00 DM"nin kendilerine işlemiş faizi ile beraber ödenmesini istediklerini bildirmeleri üzerine hesaplarda para bulunmadığının tespit edildiğini, adı geçen kişilerce ibraz edilen hesap cüzdanlarına benzeyen noter tasdikli cüzdan fotokopilerinin incelenmesinde; ibraz edilen cüzdan fotokopilerinin sahte olduğunun anlaşıldığını, söz konusu cüzdanların fotokopilerinin üzerindeki imzaların davalılardan T. S. Ş."nun imzasına benzediğini, Ç. ailesinin 22.01.1999 tarihinde müvekkili bankanın Ş. Şubesine 1.876,320 DM getirdiklerini ve bu miktarın 193,930 TL kurdan, önce 313,874 - 737,600 TL"sini daha sonra da 326,900 TL satış kurundan 1.911,998 USD"ye çevrildiğini, ailenin bu paraya 70.800,00 USD ilave ederek toplam 1.882,798,00 USD" lik vadeli hesap açıldığını, bu hesabın S. Ç. adına olduğunu, anne ve babasının da hesabın kullanması konusunda vekaletnamesinin bulunduğunu, açılan bu hesabın yapılan 9 ödeme işlemi ile 22.04.1999 tarihinde tamamen sıfırlandığını, fiziki varlığı kabul edilen bu hesaba ilişkin 15.000,00 USD bedelli 27.01.1999 tarihli ödeme fişinin bulunamadığını, ayrıca 15.000,00 USD bedelli 26.01.1999 tarihli ödeme fişinde müşteri imzasının bulunmadığını, 649.775,00 USD bedelli üç adet tediye fişinde A. A. Ç."nun imzasının bulunduğunu, paralardan 360.000,00 USD karşılığı Türk Lirasının Tuygun Senem Şahlıoğlu"nun eniştesi olan N.. A.."nın şube nezdindeki hesabına, 181.000,00 USD karşılığı Türk Lirasının, T. S. Ş. ve eşi M. N. Ş."nun hesabına, 65.000,00 USD karşılığı Türk Lirasının ise T. S. Ş."nun kardeşi A.. S.."un hesabına aktarıldığını, bankada şef konumunda olan davalılardan T. S. Ş."nun iş sözleşmesinin feshedildiğini ve yakınlarının hesaplarından muhtelif tarihlerde toplam 5.568,916,500 TL"nin Şube Müdürü olan B.. K.."nun hesabına aktarıldığını ileri sürerek, banka zararı olan 547.824,00 USD "nin 3595 sayılı Kanun"un 4/a maddesi hükmü gereği, dava tarihinden itibaren %17 oranında temerrüt faizi ile ve % 5 BMV ile birlikte davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı Banka vekili, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin birleştirilen 2000/583 esas sayılı dosyasında da; yukarıda izah edilen olaylar sebebiyle davalılar tarafından suistimal sonucu ortaya çıkan 1.252,176,00 USD banka zararının 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesi gereğince dava tarihinden itibaren % 17 oranında işleyecek temerrüt faizi ve % 5 oranında BMV ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı B.. K.. vekili, davalılardan T.. Ş.."nun hesabından müvekkilinin hesabına yalnızca 5.568,916,500 TL aktarıldığının ileri sürüldüğünü, oysa alacak meblağının 547.824,81 USD olduğu belirtilerek çelişkiye düşüldüğünü, davalıya verildiği iddia edilen 100,000-150,000 USD" nin maddi delile dayanmadığını, davalı T.. Ş.."nun şubenin içinde ayrı bir şirket olan A. M." de çalışan birisi olduğunu, davalı Berrin"in borsada paralarını T.. Ş.. vasıtasıyla kullandığını, bu nedenle aralarında para alışverişi olabileceğini, müvekkili ile T.. Ş.. arasında husumet bulunduğundan müvekkilinin haksız yere suçlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı N.. A.. vekili, dava konusu olayla müvekkilinin bağlantısının olmadığını, baldızı olan T. S. Ş."nun müvekkilinden habersiz olarak hesap açtırdığını ve bu hesabın kullanıldığını, davalının hesabına gelen paradan haberdar olmadığını, bilmek zorunda da olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı T. S. Ş."nun banka müşterilerinden S.Ç."nun hesabından peyderpey toplam 547.824,00 USD çekerek diğer davalılar N.. A.., M.. Ş.. ve A.. S.."un banka nezdindeki hesabına yatırdığı, daha sonra bu paraların bir kısımının N.. A.., T. S. Ş.ve N.Ş."nun talimatıyla yatırım amaçlı olarak kullanıldığı ve başka bankalar nezdindeki hesaplara aktarıldığı, davacı Bankanın şube müşterisinin zararını tamamen ödediği, davalılardan N.. A.., A.. S.. ve M.. Ş.. hakkında İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/94 esas sayılı dosyasında dolandırıcılık suçundan beraatlerine karar verilmiş ve adı geçen davalılarca kendileri adına açılan hesaplardan ne gibi bir işlem yapıldığını bilmedikleri, bilmek zorunda da olmadıklarını savunulmuşsa da; davalı T.. Ş.."nun banka şube müşterisinin hesabından çektiği paraları aynı zamanda akrabaları olan davalılar N.. A.., N. Ş. ve A.. S.. adına yatırdığı ve söz konusu paraların bir bölümünün adı geçen davalıların talimatı ile başka bankalar nezdindeki yatırım hesaplarına aktarıldığı, akrabalık ilişkisi içinde bulunan davalıların bu denli yüksek miktardaki paraların ne sebeple hesaplarında bulunduğunu bilmemelerinin mümkün bulunmadığı, hayatın olağan akışına da uygun olmadığı, davalıların bu yönündeki beyanlarına itibar edilemeyeceği, bu durumda davalı T. S. Ş."nun asıl dava ile açılan 547,824 USD zararın tamamından diğer davalılar M.. Ş.., N.. A.., ve A.. S.."la birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçeleriyle tespit edilen 547.824,00 USD banka zararının davalılar Tuygun Senem Şahlıoğlu, M.. Ş.., N.. A.. ve A.. S.."dan 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesi gereğince tahsiline; ; her ne kadar davalı B.. K.."nun da hesabına para aktarılması nedeniyle banka zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu iddia edilmiş ise de, dosya kapsamı ve sunulan belgelerle davalı T. S. Ş. tarafından banka müdürü olduğu anlaşılan davalı B.. K.."nun hesabına yatırıldığı iddia edilen paranın müşterinin hesabından çekilen para olduğuna ve S. Ç. hesabından çekilen para nedeniyle bankanın uğradığı zararla davalılardan B.. K.."nun eylemi arasında illiyet bağı olduğuna dair delil bulunmadığından davalı B.. K.. hakkındaki talebin reddine karar verilmiştir.
Birleştirilen dosyadaki zarar talebi yönünden ise; iddia edilen miktarda banka zararının bulunduğu sunulan belgelerle ispat edilemediğinden talebin reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı Banka ile davalılardan M.. Ş.. temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacı Bankanın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Somut dava ile birleştirilen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/583 esas sayılı dosyası yönünden yeterli inceleme yapılıp yapılmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davalılardan T. S. Ş." nun, Banka müşterisi S. Ç. hesabından çektiği ve kendisi ile bir kısım akrabasının hesabına aktardığı anlaşılan 547.824,00 USD"nin davacı Banka tarafından müşteriye 16.12.2009 tarihinde ödenmesi sebebi ile oluşan 547.824,00 USD" lik banka zararının faizi ile birlikte davalılar T. S. Ş., M.. Ş.., N.. A.. ve A.. S.." dan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve davalı B.. K.. yönünden ise davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; somut dava ile birleştirilen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/583 esas sayılı dosyasında; davacı Banka tarafından davalılar aleyhine aynı olay sebebi ile uğranılan 1.252,176,00 USD tutarındaki Banka zararının tahsili için dava açılmış olup, mahkemece aldırılan ilk bilirkişi raporunda birleştirilen dava ile ilgili hiç inceleme yapılmadığı, ikinci bilirkişi raporunda ise, dosyada bankanın doğmuş herhangi bir zararı olduğuna ilişkin bir belge görülmediği gibi davalıların müşteri hesaplarından 1.252,176 USD mevzuat dışı para çekildiğine ilişkin işlem bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece ikinci bilirkişi raporundaki tespite dayanılarak birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davalı vekili tarafından sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekindeki belgelerden; davacı Bankanın 04.04.2000 tarihinde S. Ç. hesabına 1.252,176,00 USD ödemede bulunduğu ve ödemeye ilişkin olarak taraflar arasında düzenlenen 30.03.2010 tarihli ibranamede aynen “İstanbul 13. İcra Müdürlüğü"nün 2000/3958 E. sayılı dosyasından alacaklısı S. Ç. borçluları A.. T..., T.. Ş.. ve B.. K.. olan dört cüzdandaki alacak tutarı olan 1.302,793 USD ve 164,362 USD "lik işlemiş faizi ile birlikte toplam 1.467,155 USD ile yine bir cüzdandaki alacak tutarı 580.000 DM ve 48,147 DM işlemiş faizi ile birlikte toplam 628,147 DM"lık iflas yolu ile adi takip talebine dayalı icra takip dosyası hakkında sözkonusu tutarların bankanız kayıtlarında bulunmamasına rağmen ve banka personellerinin suistimalinden kaynaklanması nedeni ile bankanız ile varılan mutabakata istinaden tarafımıza 1.252.176 USD"nın (Birmilyonikiyüzelliikibinyüzyetmişaltı Amerikan Doları) ödenmesi karşılığında, Bankanızı toplam beş adet cüzdandaki alacağımıza karşılık hesap cüzdanları asıllarını bankanıza teslim etmek suretiyle vekaletnameye istinaden gayrikabili rücu olarak ibra ettiğimizi, Bankanızdan herhangi bir şekilde herhangi bir hak ve alacağımızın kalmadığını, Bankanıza karşı herhangi bir şekilde ve herhangi bir hak alacak ve fer"ileri sebebi ile veya her ne nam altında olursa olsun herhangi bir şekilde dava ve takip yapmayacağımızı, Bankanızın gerek bu ödeme ve gerekse evvelce tarafımıza yapılan 547,824 USD"lik ödeme karşılığında suistimali gerçekleştiren kişilere karşı rücu hakkınızın bulunduğunu, Bankanın Ş. Şubesi"nde karşı karşıya kaldığı ve kalacağı bütün riskleri tahsil ettikten ve keyfiyetin Ç. ailesini temsilen vekiline tebliğinden sonra B.. K.. ve T.. Ş.. aleyhine Ç."nun takibi sürdürmek hakkının saklı bulunduğunu gayrikabili rücu olarak kabul, beyan ve taahhüt ederiz.” denildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu ödeme belgesi ve ibraname üzerinde hiç durulmadan ve davacı Banka tarafından dava dışı Ç. ailesine yapılan 1.252.176,00 USD"lik ödeme sebebiyle davalıların sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususunda hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan, bu hususta alanında uzman bilirkişi görüşüne başvurulmadan talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.