18. Hukuk Dairesi 2016/8138 E. , 2016/9877 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 368 ada 113 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki:
1-Kamulaştırmasız el atma davalarına da uygulanan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 3.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlarda dikkate alınarak 4.fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.
Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal alınabilir.
Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
Mahkemece tarafların vereceği ya da re"sen belirlenecek emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten ve bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra incelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan
sonra bulunacak değerinden, İmar Kanununun 18. maddesinin 2.fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalı ayrıca 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırmasında gözönünde tutulması ve buna göre dava konusu taşınmaz ile emsalin 2009 yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilip karşılaştırılarak değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal alınarak incelenen 1262 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 09.09.2009 tarihli satış akit tablosunun incelenmesinde 1162 ada 19 parsel sayılı taşınmazın satış tarihi itibariyle m2 birim değerinin 1276,31 TL/m2 , 1262 ada 20 parsel sayılı taşınmazın ise satış tarihi itibariyle m2 birim değerinin 1391 TL/m2, emsal alınan 1262 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ise satış tarihi itibariyle m2 birim değerinin 903,07 TL/m2 olduğu, birlikte satıldıkları anlaşılmaktadır. Aynı gün satışı yapılan birbirine yakın parsellerin satışında en düşük m2 bedelle satılan satışın esas alınması ve satışlarının birim metrekare değerlerinin çelişkili olması satışların serbest satış olmadığı ve gerçek değeri yansıtmayan özel nitelikte satışlar olduğu kanaati oluşturmaktadır. Böyle satışlarda da bilirkişileri yanıltıcı bir değerlendirmeye sevk etmektedir.
Bu nedenle; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanmasından sonra bozmaya uygun ek bilirkişi raporu alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dosyadaki bilgi ve belgeler ile 24.10.2014 fen bilirkişisi raporunun incelenmesinden; dava konusu 1822 m² yüzölçümlü 368 ada 113 parsel sayılı taşınmazın (B) Harfi ile gösterilen 820,96 m² lik bölümünün Karayolları tarafından el konularak ... ... Karayolu olarak kullanıldığı, kalan 1001,04 m² alanın ise imar planında yol ve park olması nedeniyle tasarruf edilemediği belirlenmiş ve fiilen el atılan kısımlarla birlikte kalan kısımların imar planında yol ve park alanında kaldığı gerekçesiyle bilirkişi kurulunca taşınmazın tamamının bedelinin hesaplanarak, mahkemece de bu rapor esas alınarak bedelin tamamına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda dava konusu taşınmazın imar planında niteliği belediye başkanlığı ve ..."nden sorulup kamulaştırılmaksızın elkonulan dışında kalan kısmın kamulaştırmasız elkoyan idarenin sorumluluk alanında kamuya ayrılmış alan olup olmadığı belirlenmeden artan kesim yönünden de bedele ve tapusunun iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiş olması,
Ayrıca;
3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve
2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, nisbi vekalet ücreti uygulanması gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 20.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.