Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/1166 Esas 2019/7484 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1166
Karar No: 2019/7484

Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/1166 Esas 2019/7484 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2018/1166 E.  ,  2019/7484 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : BİTLİS 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma
    Hüküm : Beraat

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25/11/2013 tarih, 2013/856 esas sayılı iddianamesi ile uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan TCK"nın 188/3-4. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda; Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi"nce 28/01/2014 gün-2013/241 esas ve 2014/24 karar sayılı beraat kararı verildiği, hükme yönelik dairemizce yapılan inceleme sonucu 20.02.2017- 2016/1139 esas ve 2017/1183 karar sayılı ilam ile hükmün bozulduğu, bozma üzerine Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/10/2017 - 2017/158 esas ve 2017/204 karar sayılı kararı ile Dairemizin bozma kararına direndiği anlaşılmıştır.
    Direnme kararı üzerine verilen hükmün Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunması, direnme sonrası mahkeme gerekçesinin bozma kararına aykırı olduğunun anlaşılması karşısında;5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun"un 307. maddesine, 6763 sayılı Kanun"un 36. maddesi ile eklenen 3. fıkrası gereğince yapılan incelemede;
    Direnme kararı yerinde görülmediğinden, dosyanın direnme konusunda karar verilmek üzere, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE, 23.12.2019 tarihinde üye ..."ün karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.






    KARŞI OY

    Dairemizin 20.02.2017 tarihli bozma ilamında üye ......’le birlikte imzaladığım karşı oyumuz ve gerekçesi ile Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin dairemizin bozma ilamı sonrası 17.10.2017 tarihli direnme kararı ve gerekçesi ile tüm dosya kapsamına göre, dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılmam mümkün değildir.
    Sanık ...’ın küçük kardeşi Kader ile birlikte bindikleri otobüste dayılarının verdiği çantadaki maddeyi bilmediğine ilişkin savunması, diğer sanık ve mal sahibi dayıları Nebi’nin de malın kendisine ait olduğuna dair beyanı karşısında, varsayımla sanık ..."ın da bu eyleme fikir ve eylem birliği içinde katılmış olduğu kanaatine ulaşıp mahkûmiyetine karar verilmesinin, vicdana ve hakkaniyete de uymadığı düşüncesiyle önceki karşı oyumda ısrar ediyorum.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.