21. Hukuk Dairesi 2015/18266 E. , 2017/999 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurumun emeklilik aylığını iptal eden işlemin iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının denetmen raporu ile hizmetlerinin ve emekliliğinin iptaline ilişkin işlemin iptali ile davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme neticesinde gidilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalı kurumca iptal edilen hizmetlerinin fiili çalışma olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından biri 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 03.09.2013 tarih HY/196 sayılı denetmen raporu ile davacı ve diğer bir kısım çalışanların gerek işveren ..., gerekse de işveren ..." ya ait işyerlerinden kuruma bildirilen hizmetlerinin iptaline karar verildiği, davacının iptal edilen hizmetler nedeniyle yaşlılık aylığı koşullarını taşımadığından yaşlılık aylığının da iptal edildiği, müfettiş raporundaki beyanlarda; işveren ..." nın bina inşaatı işyerinde isimlerini bildirdiği ustabaşları tarafından çalışanların belirlendiğini beyan ettiği, davacının ise 25.01.2007 tarihli beyanında, serbest muhasebeci ve aynı zamanda arkadaşı olan ..." a ricada bulunarak 16.06.2006 tarihinden itibaren her ay için para ödeyerek sigortasının yapıldığını, 04.07.2012 tarihli beyanında ise, ..." nın yanında şoför olarak çalışıp ..." nın yanında ise hiç çalışmadığını, çalıştığı aracın modelini, plakasını ve hangi yıllarda çalıştığını hatırlamadığını beyan ettiği, ... ve ..." ya ait işyerlerinde ustabaşı olduğu belirtilen bir kısım tanıkların dinlendiği, yine dosyada davacı ve bordro tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davanın konusunun hizmet tespiti olup hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olduğu, resen araştırma ilkesi hakim olduğu halde müfettiş raporundaki davacı ve tanık beyanları ile mahkemece dinlenen tanık beyanları çelişkili olduğu halde çelişki giderilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, dinlenen tanıkların hizmet cetvellerini kurumdan istemek, davacı ile ilgili bilgi sahibi olan ve kurum müfettişince beyanı alınan kişileri tekrar dinlemek, müfettiş raporundaki beyanları ile çelişki beyanda bulundukları takdirde müfettiş raporundaki beyanları okunmak suretiyle çelişkiyi gidermek, müfettiş raporunda beyanları alınan kişilerin beyanları ile yetinilmediği takdirde davaya konu müfettiş raporu ile davacının çalışmalarının iptal edildiği işyerlerinden yapılan ve bildirimleri iptal edilmeyen ihtilaflı dönem bordro tanıklarını dinlemek, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının müfettiş raporlarındaki beyanlarının kendisi için bağlayıcı olduğu da dikkate alınarak gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra davacının davaya konu müfettiş raporu ile iptal edilen süreleri dışında başkaca iptal edilen hizmet süresi olup olmadığı da araştırarak başkaca iptal edilen hizmet süresi varsa yaşlılık aylığı koşullarını değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.