Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8188
Karar No: 2019/1828

213 sayılı yasaya muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8188 Esas 2019/1828 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Silifke 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın TCK'nin 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçundan mahkumiyeti ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağı değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi ve uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi de vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: 213 sayılı VUK'nin 359/a-2, TCK'nin 62/1, 53, 151/1 ve 52/2. maddeleri, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi ve 24-25. fıkraları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri.
11. Ceza Dairesi         2016/8188 E.  ,  2019/1828 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, TCK"nin 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçu olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek sanığa isnat edilen bu suçun uzlaşma kapsamına alınmış olması, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, mala zarar verme suçu yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.02.2019 tarihinde Üye ...’ın değişik gerekçesi ve oybirliği ile karar verildi.


    DEĞİŞİK GEREKÇE

    Dairemizin 21/02/2019 tarih, 2016/8188 Es, 2019/1828 Kr sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim.
    Sanığın 213 sayılı VUK’nin 359/a-2, TCK"nin 62/1, 53 maddeleri gereğince 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, 5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesi uyarınca Hükmün Açıklanması suretiyle kurulan Silifke 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2014 tarih 2014/146 Es, 2014/248 Kr sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır.
    Sanık hakkında aynı mahkemece 06/10/2011 tarih 2011/243 Es- 2011/339 Kr sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
    Deneme devresi içinde sanık hakkında Silifke 2. Asliye Ceza Mahkemesince 25/02/2014 tarih 2014/48 Es, 2014/134 Kr sayı ile 5237 sayılı TCK’nin 151/1, 62/1, 52/2. maddeleri uyarınca doğrudan 2000 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür.
    Kesin olarak verilen kararların olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.
    Bu sebeblerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği görüşündeyim.21/02/2019

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi