Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/22846
Karar No: 2019/11227
Karar Tarihi: 21.05.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/22846 Esas 2019/11227 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/22846 E.  ,  2019/11227 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesinin sona erdiğini beyan ederek; fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla mesai alacağının hesaplanması hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Bilirkişi raporunun değerlendirmeye yönelik bölümünde; işe giriş-çıkış saatlerinin hangi aralıkta kabul edildiği açıkça belirtilerek girişlerde 15-20 dakikaya kadar erken girişlerin, çıkışlarda ise 25 dakikaya kadar geç çıkışların hesaplamada nazara alınmayacağının belirtildiği halde aksine uygulama yapılan günler bulunduğu, yine raporun açıklama kısmında 9 saat fiili çalışma 1 saat ara dinlenme olmak üzere 10 saati aşan çalışmaların fazla çalışma olarak kabul edileceği belirtilmiş iken cumartesi ve pazar günlerinde çalışma süreleri bu sürenin çok altına kalmasına rağmen bu günler için sebep bildirmeksizin fazla çalışma ücret hesaplanmış olduğu bu haliyle bilirkişi raporunun kendi içerisinde de çeliştiği anlaşılmaktadır.
    Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda işverence sunulan belgede fazla çalışmanın günlük bazda hesaplandığı belirtilmişse de yazıda "Şirketimizde toplu iş sözleşmesine tabi çalışan ve formenlerde fazla mesai hesabı günlük bazda hesaplanarak ödenmektedir." şeklinde ifadenin olduğu davacının ise Toplu İş Sözleşmesi kapsamı dışında tutulan “Aylık Ücretli Personel” hakkında uyguladığı “Aylık Ücretli Personel Yönetmeliği”ne tabi olduğu anlaşılmıştır.
    Bu açıklamalar ışığında; 4857 sayılı İş Kanununun 63.maddesinde “Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre,işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Yer altı maden işlerinde çalışan işçiler için yer altındaki çalışma süresi haftada en çok otuz altı saat olup günlük altı saatten fazla olamaz. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir. Çalışma sürelerinin yukarıdaki esaslar çerçevesinde uygulama şekilleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yeralmaktadır. Bu maddeye dayanılarak 06.04.2004 tarih ve 25425 sayılı Resmi Gazete"de yayınlarak yürürlüğe giren İş Kanunu"ndaki Çalışma Süreleri Yönetmeliği"nin 3. Maddesine göre çalışma süresi işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süredir. İş Kanunu"nun 66.maddesinin birinci fıkrasında yazılı süreler de çalışma süresinden sayılır. 68.madde uyarınca verilen ara dinlenme süreleri ise çalışma süresinden sayılmaz. Ayrıca 4857 sayılı Yasa"nın hafta tatilini düzenleyen 46. maddesindeki gibi çalışılmadığı halde çalışılmış gibi kabul edilecek gün ve hallere ilişkin ayrık bir düzenleme bulunmamaktadır. Görüldüğü üzere 4857 sayılı İş Kanunu"nun 63.maddesi ve yönetmelikte çalışma, işte fiilen geçirilen süre olarak dikkate alınmıştır. Bu nedenle işçinin işyerinde ya da işverenin emir ve talimatı ile işyeri dışında çalıştırıldığı işte geçirmediği sürelerin bu bağlamda yıllık izin, ücretli mazeret izni (günlük ya da saatlik) ücretli izin, hastalık ve raporlu olunan günler, viziteye çıkış, tam gün resmi tatil ve yarım gün resmi tatil günlerinde işçinin normal mesai saatleri içinde çalıştığının kabul edilmesine olanak yoktur.
    3-Ara dinlenme süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanunu"nun 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma hesaplanmasını yaparken doğrudan günlük giriş ve çıkış saatlerini esas alarak belirlemiştir. Oysaki günlük çalışma saatine göre yasada belirlenmiş olan ara dinlenmelerin düşürülmesi ile sonuca gidilmelidir. Ancak bilirkişi tarafından işverenin cevabi yazısı gözönüne alınarak vardiyalı çalışanın (7,5 saat) ara dinlenme süresi 0,5 saat, vardiyasız(9 saat) çalışan işçinin 1 saat olduğu ancak bu süreler dışına çıkılsa bile ara dinlenme süresinin uzamadığı yönündeki yazısına göre hesaplama yapılmıştır.
    Hesaplamalarda 4857 sayılı Kanun"un 68. maddesindeki ara dinlenme sürelerinin dikkate alınmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Bilirkişinin ara dinlenme sürelerini dikkate almadan yaptığı hesaplamaya itibarla yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.
    Ayrıca davalı işverenin Toplu İş Sözleşmesi kapsamı dışında tutulan “Aylık Ücretli Personel” hakkında uyguladığı “Aylık Ücretli Personel Yönetmeliği” bulunduğu görülmektedir. 18.03.2013 yürürlük tarihli revizyon edilmiş "Aylık Ücretli Personel Yönetmeliği”nin 4.02.maddesinde vardiya düzeni dışında çalışan formenler ile makam şoförleri hariç vardiya düzeni dışında çalışan personelin yaptığı fazla çalışmaların yasal sınırlar içinde kalmak kaydı ile aylık ücrete dahil olduğu yazılıdır. Bu nedenle istek dönemini (2008 Ekim-2015 Eylül) kapsayan Aylık Ücretli Personel Yönetmelikleri getirtilmeli, hepsinde aynı hükmün bulunduğu ve davacıyı kapsadığı ve davacıya tebliğ edilerek davacının kabul ettiğinin, ihtirazi kaydının olmadığının anlaşılması halinde davacı işçinin ücret seviyesi de dikkate alındığında yıllık 270 saatlik fazla mesainin aylık ücrete dahil olduğu kabul edilmeli gece çalışmasında 7,5 saati aşan çalışmalar hariç 270 saatin tamamlandığı dönem sonrası için hesaplama yapılması gerekmektedir.
    4-Davacı işçinin hafta tatili hesaplanması hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Dosya içeriği ve emsal dosya bozmaları birlikte değerlendirildiğinde , işyerinde normalde cumartesi günleri çalışılması veya çalışılmaması işverenin yönetim hakkından kaynaklanmakta olup eğer bireysel veya toplu iş sözleşmesinde cumartesi gününün açıkça hafta tatili(akdi tatil) olduğu düzenlenmemişse o günün işgünü sayılması gerektiği, davalı işyerinde ise haftanın 6 gününün iş günü, 1 gününün hafta tatili olduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle mahkemece cumartesi ve pazar gününün hafta tatili olarak kabul edilmesi hatalıdır.
    Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır. Davacının 7 gün kesintisiz çalışıp çalışmadığı hafta içinde hafta tatili iznini kullanıp kullanmadığı belirlenmeden hafta tatili alacağının hesaplanması da yerinde bulunmamıştır.
    Ayrıca, hafta tatili hesabı günlük 9 saat üzerinden yapılmıştır. Bir işçinin haftada 45 saat çalışması halinde aylık 225 saat çalışacağı bu durumda bir günlük yevmiyenin de 7,5 saatlik çalışmaya denk geldiği anlaşılmasına rağmen 1 günlük yevmiyenin 1,5 katı üzerinden hafta tatili alacağının hesaplanması gerekirken 9 saat üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır.Dosya kapsamında yer alan ve karara esas alınan bilirkişi raporu irdelendiğinde; işveren tarafından dosyaya sunulan işe giriş-çıkış kayıtlarına göre davacının günlük çalışma sürelerinin belirlendiği, hafta tatili hesaplamaların her gün için ayrı ayrı yapıldığı görülmüştür. Davacının normal hafta içindeki çalışmasının dışında; günlük 10 saat çalışma yaptığı ve 1 saat ara dinlenme mahsubu ile günlük 9 saat hafta tatilinde de çalıştığı kabul edilmiş ve çalışılan her saat için hafta tatilinde yapılan çalışmalar olarak hesaplama yapılmıştır.
    Dosyada toplu iş sözleşmesinin olmaması ve hafta sonları Cumartesi-Pazar günleri veya hafta içi yapılan birkaç saat çalışmanın hafta sonu çalışması olarak kabul edilip bu hesaplamanın nedeni belirtilmeden denetime elverişli olmayan rapor hazırlanmış olması da bozma nedenidir.
    Yukarıda sıralanmış bulunan hata ve eksikleri içeren bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 21.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi