Esas No: 2021/39857
Karar No: 2022/7444
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/39857 Esas 2022/7444 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakaret suçundan mahkum edilmiş ve 1.740 TL para cezasına çarptırılmıştır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, uzlaştırma teklifinin geçerli olmadığı gerekçesiyle kararın yasa yararına bozulmasını istemiştir. CMK'nın 253/4 maddesine göre, uzlaşmaya tâbi bir suçta önce uzlaştırma işlemleri yapılmalıdır. Dosyada yapılan incelemede, müşteki vekiline yapılan uzlaştırma teklifinin geçerli olduğu ve mahkumiyet kararında isabetsizlik bulunmadığı belirtilmiştir. CMK'nın 253/4, 309 maddeleri ile Ceza Muhakemesi Kanunu'na Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğinde yer alan uzlaşma süreci detaylı ve açıklayıcı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 62/2 ve 52. maddeleri uyarınca 1.740,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... sayılı kararının, Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının... gün ve 124696 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı hakaret suçunun uzlaşmaya tâbi olduğu, soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin müşteki vekili tarafından kabul edilmemesi üzerine, uzlaştırmacı tarafından düzenlenen raporda uzlaşmanın teklif aşamasında kaldığının belirtilmesi sonrasında, uzlaşma sağlanamadığından bahisle kamu davası açılmasını müteakip, Mahkemesince uzlaştırma yoluna gidilmeyerek sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiğinin anlaşılması karşısında,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253/4. maddesinde yer alan, "Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması hâlinde uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır, uzlaştırmacı uzlaştırma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılır" şeklindeki,
Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğinin 29/1. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin reşit olmaması ya da kısıtlı olması hâli ile mağdur veya suçtan zarar görenin ayırt etme gücü bulunmaması durumunda uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır" şeklindeki,
Anılan Yönetmeliğin 31/1. maddesinde yer alan, "uzlaşma müzakerelerine şüpheli, sanık, katılan, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi, müdafi ya da vekilinin haklı bir mazereti olmaksızın müzakelere katılmaktan imtina etmesi hâlinde ilgili taraf uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır" şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, uzlaştırma teklifinin şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene bizzat yapılması gerektiği, bu nedenle onların vekili ya da müdafiine yapılamayacağı, soruşturma konusu olayda müşteki vekiline yapılan uzlaştırma teklifinin geçerli olmadığı ve dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilip, uzlaştırma işlemleri yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/4. maddesinde; "Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır." hükümleri yer almaktadır.
Kişinin uzlaştırma hususundaki beyanı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup, hak sahibinin açık beyanı ya da açıkça (varlığı halinde) vekaletnamede bu hususta vereceği yetki ile vekili kullanabilecektir.
İnceleme konusu somut olayda, uzlaştırma bürosu tarafından müşteki vekiline uzlaşma teklifi yapılmıştır. ... tarihli vekaletnamede müşteki tarafından vekiline uzlaştırma hususunda yetki verdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle yapılan uzlaştırma teklifi geçerli olup mahkumiyet kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.