18. Ceza Dairesi 2019/7764 E. , 2020/1995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A) Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın direnme eylemini birden fazla görevli memura yönelik gerçekleştirmesine karşın, TCK"nın 43/2. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Sanık hakkında hapis cezasının Kanuni sonucu olarak uygulanan TCK’nın 53/1-a,c,d,e maddesinde yer alan hak yoksunluklarının Kanunda öngörülen biçimde, 53/1-b maddesinin ise Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı doğrultusunda infaz evresinde uygulanabileceği,
Anlaşıldığından, sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B) Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanığın aşamalardaki atılı suçlamayı kabul etmediğine dair savunması karşısında, tanık Mustafa İmece ile tutanak tanıkları Kubilay Bayat, Emmar Yakut’un soruşturma aşamasında alınan beyanlarında sanığın hakaret içerikli eylemlerinden bahsetmemeleri gözönüne alındığında, kovuşturma aşamasında tanıklar dinlenmeden, dosyadaki mevcut ifadeler arasında oluşan çelişki giderilmeden ve CMK"nın 230/1-b maddesi gereğince hükme esas alınan deliller ile hangi beyana neden itibar edildiği karar yerinde açıklanıp tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) Hakaret suçunda, 5237 sayılı TCK"nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi tarafından görülme, duyulma ve algılayabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesine karşın, olay tutanağı, katılan ve müşteki beyanları ile dosya kapsamından hakaret eylemini ekip otosu içerisinde gerçekleştirdiği anlaşılan sanık hakkında, aleniyet olgusunun ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle TCK’nın 125/4. maddesi uyarınca artırım yapılması,
b) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olmasının ve TCK’nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1-a,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.