
Esas No: 2015/3641
Karar No: 2016/1248
Karar Tarihi: 25.02.2016
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/3641 Esas 2016/1248 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Davacı.... Şti. ile davalı.... Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı ...Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 31/12/2013 gün ve 2010/352-2013/526 sayılı hükmü duruşmalı olarak onayan Dairemizin 09/04/2015 gün ve 2014/3367-2015/1811 sayılı ilâmı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair kararı davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 09.04.2015 gün 2014/3367 Esas, 2015/1811 Karar sayılı onama ilâmına karşı yine davalı vekili tarafından süresi içersinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilâmında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerine gelince;
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle 28.320,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptâli ile takibin devamına ve asıl alacağın %20"si tutarında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK"nın 67/II. maddesi uyarınca, davacı alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için davalının icra takibine itirazında haksız ve alacağın likid olması gerekmektedir. Oysa, davaya konu alacağın varlığı ve miktarı alınan bilirkişi raporlarıyla saptandığından likid olduğundan söz edilemez. Bu yüzden davalı icra takibine itiraz etmekte haksız değildir. Açıklanan bu nedenle davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davalı vekilinin bu hususa ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 09.04.2015 tarihli onama ilâmının kaldırılması gerekmiştir.
Kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayıl HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin reddine, 2. bent uyarınca diğer karar düzeltme istemlerinin kabulüyle, Dairemizin 09.04.2015 gün 2014/3367 Esas ve 2015/1811 Karar sayılı onama kararının
kaldırılmasına, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinde yer alan "Davacının istemiş olduğu tazminat talebinin kabulüne, %20 tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" cümlesinin karar metninden çıkartılarak yerine "Davacının şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddine" cümlesinin yazılmasına ve kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.