20. Hukuk Dairesi 2017/2598 E. , 2018/4161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar dava dilekçesinde özetle; dava konusu anataşınmazda müvekillerinin ve davalıların kat maliki olduklarını, davalıların 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine ve apartman mimari projesine aykırı olarak gerek kendi mülkiyetlerinde olan ve gerekse ortak yerlerde çeşitli inşaat ve tadilatlar yaparak, bu yerleri kendi nam ve hesaplarına konut olarak kiraya vermek sureti ile haksız gelir temin ettiklerini, apartmanın ortak alanı olan yerleri kilit altına almak suretiyle müvekkillerinin bu yerlerden yararlanmalarına engel olduklarını beyan ederek; davanın kabulü ile davacıların 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa ve komşuluk hukukuna aykırı tüm müdahalelerinin men"i ile fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydı ile proje dışı oluşturulan yedi adet meskenin son beş yıllık aidat ve ısınma giderlerinin karşılığı olarak 1.000,00.-TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 26.01.2016 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ortak ve bağımsız alanlardaki imara aykırılığın davalılar tarafından giderilmesine, davalılar tarafından imara aykırılıklar giderilmediği takdirde bilirkişi raporuna göre imara aykırılıkların giderilerek 18.818,00-TL nin davalı ..."tan, 13.214,11-TL nin davalı ..."tan tahsiline, ortak alanlara yapılan müdahalenin men" ine, ortak alan olan sığınak ve bodrumun anahtarlarının yöneticiye teslimine, yakıt giderleri ile ilgili talep atiye bırakıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca projeye aykırı yapıldığı bildirilen tadilat ve eklentilerin eski hale getirilmesi, ortak yerlere elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
1-Mahkemece davanın kabulü, müdahalenin önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi yönünde hüküm kurulmuş ise de, verilen hüküm infaza elverişli değildir. HMK"nın 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak şekilde açık ve maddeler halinde, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde oluşturulması gerekirken, anılan kanun hükmüne aykırı olacak şekilde, dava konusu taşınmazın tam olarak hangi bölümüne, ne şekilde bir müdahalede bulunulduğu ve bu müdahalenin ne suretle giderilebileceği somut olarak belirtilmeksizin, bilirkişi raporuna atıf yapmakla yetinilmiş olmsı, özellikle hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde; "ortak ve bağımsız alanlara yapılan imara aykırılığın" ve 2 nolu bendinde "Ortak alanlara yapılan müdahalenin men"ine," şeklindeki genel ve soyut, infazda tereddüt yaratabilecek tarzdaki ifadelerle hüküm kurulması, hüküm fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı olması,
2-Davacılardan ..."ın, mahkemeye sunduğu 04.04.2016 havale tarihli dilekçesi ile davadan vazgeçtiğini beyan etmesine rağmen, mahkemece bu davacı yönünden "feragat nedeniyle davanın reddi" ne dair hüküm kurulmamış olması,
3-Davacı ... eski yönetici olup, adı geçenin yönetici olduğu dönemde kat malikleri kurulunca karar verilmesi üzerine görevi nedeniyle ana taşınmaza yaptığı imalatlar var ise bunların şahsen yapmış olduğu imalatlardan ayrı olarak değerlendirilmemesi,
4-Ayrıca kabule göre de; Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereği, mahkemece eski hale getirme yönünde hüküm kurulmasına rağmen, davalıya, aykırı eylemlerine son vermesi yönündeki uyarıyla birlikte makul süre takdir edilmemiş olması, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.