22. Hukuk Dairesi 2014/34420 E. , 2014/37084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2014
NUMARASI : 2014/566-2014/840
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine fesih tarihinden itibaren tahakkuk eden boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatını belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin davacının emeklilik hakkını elde etmesi ve hizmetine ihtiyaç kalmaması nedenleriyle haklı olarak feshedildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı tarafın davacıyı tekrar işe davet ederek onun hizmetine ihtiyacı olduğunu belirtmesi karşısında feshin haksız ve geçeriz olduğunu belirterek yapılan feshin de geçersiz olduğu gerekçesiyle kabul kararı verilmiştir.
Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
Davalı işverence feshin geçerli ve haklı sebebe dayandığı kanıtlanmadığından, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması dosya içeriğine uygun olduğundan, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 21. maddesinin birinci fıkrasında işe başlatmama tazminatının alt ve üst sınırları gösterilmiş olup; söz konusu tazminatın belirtilen sınırlar arasında işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25. maddesindeki sendikal sebeple yapılan fesihlerdir. Anılan maddeye göre feshin sendikal sebebe dayanması halinde işe başlatmama tazminatının işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenmesi gerekir.
Dosya içeriğine ve özellikle davacının emekliliğe hak kazanmış olmasına göre söz konusu tazminatın davacının dört aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesine karar verilmesi gerekirken altı aylık ücret tutarı olarak belirlenmiş olması hatalıdır. Boşta geçen süre ücreti hususunda geçersiz sayılan fesih bildiriminin tebliği ile davalı tarafından işe davet amacıyla keşide edilen ihtarnamenin tebliğinden itibaren davacıya tanınan on günlük sürenin bitimi tarihine kadar geçen sürenin göz önüne alınması dosya içeriğine uygun düşecektir.
Sonuç:
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının; fesih bildiriminin tebliğinden, davalı tarafından işe davet amacıyla keşide edilen ihtarnamenin tebliğinden itibaren davacıya tanınan on günlük sürenin bitimi tarihine kadar doğmuş bulunan en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 27,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 40,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 25.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.