Esas No: 2021/35273
Karar No: 2022/7425
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/35273 Esas 2022/7425 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, tehdit suçundan 660 TL para cezasına çarptırılmıştır. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği sonucunda, iddianamede belirtilen sevk maddelerinin dışına çıkılarak, ek savunma ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve bu nedenle hüküm hukuka aykırı bulunmuştur. CMK'nın 170. maddesi uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmelidir. Ayrıca, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Bu nedenle, hüküm tehdit suçundan kurulan hükmün iptal edilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225/1. maddesi
"İçtihat Metni"
KARAR
Tehdit suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 660,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ...Asliye Ceza Mahkemesinin... tarihli ve ... sayılı kararınının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın .... gün ve ... sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre,... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanık hakkında düzenlenen ...tarihli ve ... esas sayılı iddianamede, sanığın katılana karşı ''... Seni ...'ye rezil etmeye geldim, ... Seni çalışmaz hale getircem...'' şeklindeki sözleri ile tehdit suçunun anlatıldığı ancak iddianamede suç olarak tehdit yazılmadığı ve sevk maddesinin de yer almadığı, ... tarihli oturumda sanığa 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-2.cümle uyarınca ek savunma hakkı verilmesini müteakip, sanık hakkında tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225/1. maddesinde yer alan, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenlemeye aykırı davranılmak suretiyle, usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde, iddianamede belirtilen sevk maddelerinin dışına çıkılarak, ek savunma ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. " denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK'nın 170. maddesinin 3, 4 ve 6. fıkraları uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmeli, aynı Kanunun 225. maddesine göre de, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen ... gün 4/570-51 sayılı kararında açıklandığı üzere, soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, CMK'nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. İddianame, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın bilgilendirilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açacaktır. Bu sebeple, bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesi o olay hakkında dava açıldığını göstermeyecek, dava konusu yapılacak eylemin iddianamede bağımsız olarak anlatılması ve sevk maddesinin belirtilmesi gerekecektir.
Bu açıklamalar ışığında, iddianame içeriğine göre sanık ... hakkında katılan Dilek Merde’ye yönelik olarak hakaret suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmasına karşın sanık hakkında TCK 106/1.2. cümlesinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilerek; tehdit suçundan 5271 sayılı CMK'nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeksizin hakaret ve tehdit suçundan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Sanık ... hakkında,... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... tarihli ve ....sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Hükümdeki hukuka aykırılık sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, CMK'nın 309. maddesinin 4-d fıkrası gereğince, sanık ... hakkında, TCK'nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçundan kurulan HÜKMÜN İPTALİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.