13. Hukuk Dairesi 2016/4386 E. , 2018/10931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında, davalının yapımını üstlendiği taşınmazın satışı hususunda 24/08/2012 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, ödemeler bittikten sonra sözleşme gereği davalı şirketin davacı adına söz konusu taşınmazı tescil ettireceğini, ancak sözleşme gereği tüm ödemeler 25/07/2014 tarihinde yapılmasına rağmen davalı şirketin tescil konusunda çeşitli bahaneler ileri sürerek tescili gerçekleştirmediğini, yaptığı ödemelerin nemalandırılarak iade edileceğinin vadedildiğini fakat bugune kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, zaman zaman inşaat alanına davet edildiğini, davalı şirket tarafından dairenin iç yapımında kullanılacak olan malzemenin beğeni ve seçimi için kendisine tercihlerinin sorulduğunu, ev sahibi olma hayali suistimal edildiğinden manevi tazminat talep etmek gerektiğini belirterek; yaşanan gecikmeden dolayı aylık 400,00 TL tazminatın hesap edilerek ve yine daire bedelinin %15 oranındaki cezai şartın belirlenerek dairenin bedeline eklenmesiyle oluşacak meblağın davalıdan en yüksek faiz oranıyla tahsil edilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde davacı tarafından ödenen miktarların, tarihler esas alınarak denkleştirici adalet ilkesi gereğince ve aylık 400,00 TL tazminatın hesap edilerek ve yine daire bedelinin %15 oranındaki cezai şartın belirlenerek meblağa eklenmesiyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hak ve taleplerin saklı tutulmasına, ayrıca 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya verilmesi öngörülen dairenin arsa sahiplerine düşen dairelerden olduğunun sonradan anlaşıldığını, ayrıca davacıya ödemiş olduğu bedeli faiziyle birlikte iade ettiklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; satış sözleşmesi nedeniyle ödenen daire bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, davacının 70.000.-TL peşin olmak üzere toplam 128.700.-TL ödemede bulunduğu, ancak davacıya satışı kararlaştırılan dairenin arsa sahiplerine kaldığının anlaşılması üzerine tapuda devir işleminin yapılamadığı, bunun üzerine tarafların 31/10/2014 tarihli Daire Fesih Sözleşmesini düzenleyerek 157.000.-TL"nin davacıya ödenmesi koşuluyla anlaştıkları ve bu meblağın 155.000.-TL"sinin (126.000.-TL anapara ve 29.000.-TL faiz) 25/11/2014 tarihinde davacı adına yatırıldığının anlaşıldığı,buna göre; taraflar arasındaki 31/10/2014 tarihli tasfiye protokolü ile 24/08/2012 tarihli asıl sözleşmenin ortadan kaldırıldığı, davanın ise ortadan kaldırılan 24/08/2012 tarihli bu sözleşmeye dayanarak açıldığı, kaldı ki; tasfiye protokolü ile anlaşmaya varılan 157.000.-TL"nin 155.000.-TL"si davacının hesabına 24/08/2012 tarihinde yatırıldığı, bu davanın konusu tasfiye protokolü olmadığından ve ortada davaya konu olabilecek geçerli bir sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki davalı tarafından davacı hesabına satış bedeli 25.11.2014 tarihinde, dava açıldıktan sonra yatırılmış olup satış bedeli ödendiği için dava konusuz kalmıştır. Konusuz kalan dava nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Mahkemece davanın reddi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen maddi tazminat yönünden ...Ü.T.nin 13/1. maddesine göre 750,00.-TL, manevi tazminat yönünden ise ...Ü.T.nin 10/3-4. maddesine göre 750,00.TL ücreti vekalet taktiri ile davacıdan alınıp davalıya verilmesine, karar verilmiştir. Haklılık durumuna göre HMK 331. maddesi gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6,70 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.