15. Hukuk Dairesi 2015/774 E. , 2016/1241 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak teminat mektubu için ödenen komisyon bedelinden 2.000,00 TL"nin faiziyle davalıdan tahsili istenmiş .. günlü ıslah dilekçesiyle talep 18.921,12 TL arttırılarak 20.921,12 TL"ye çıkarıldığına, yapılan yargılama sonucunda mahkemece ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne, 20.921,12 TL"nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle dellilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı dava dilekçesinde talep ettiği komisyon bedeli için aksini belirtmeksizin faiz talep etmiş, ..."te harçlandırılan ıslah dilekçesinde ise, ıslah edilen kısım için en yüksek mevduat faizi talep edilmiştir. Davadan önce davacı davalıyı ihtarla temerrüde düşürmediği gibi taraflar arasında kararlaştırılan bir kesin vade tarihi de bulunmamaktadır. Fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak dava açılması halinde temerrüt yalnızca dava konusu yapılan kısım yönünden oluşur. Dava açılması saklı tutulan yönünden temerrüt oluşturmaz. Saklı tutulan haklar, ıslah dilekçesinde talep edildiğinden arttırılan miktar yönünden temerrüt, ıslah harcının yatırıldığı tarihte oluşur. Bu durumda mahkemece kabul edilen alacağın dava dilekçesinde gösterilen 2.000,00 TL"sine dava tarihinden itibaren yasal faiz, ıslahla arttırılan 18.921,12 TL"lik kısma ıslah tarihinden itibaren yasal faiz oranını aşmamak kaydıyla en yüksek mevduat faizi uygulanmak üzere alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, hüküm altına alınan miktarın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya ihtiyaç göstermediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca karar hüküm kısmının 1 nolu bendinin birinci satırındaki "20.921,12" rakamının karardan çıkarılarak, yerine "2.000,00" rakamının ve ikinci satırdaki "avans" kelimesinin karardan çıkarılarak yerine "yasal" kelimesinin konulmasına, satırın devamında ise "ıslahlı arttıralan 18.921,12 TL"nin ise 24.02.2014 ıslah tarihinden itibaren yasal faiz oranını aşmamak koşuluyla en yüksek mevduat faiziyle " tarih, rakam ve kelimelerin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.