Esas No: 2022/6810
Karar No: 2022/9102
Karar Tarihi: 10.11.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/6810 Esas 2022/9102 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir kararın temyiz edildiği görülmektedir. Kararda, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden itirazda bulunulmuştur. Mahkeme kararında, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafakanın niteliğine ve günümüz ekonomik koşullarına göre ortak çocukların ihtiyaçlarına göre takdir edilen nafaka miktarlarının az olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, davacı kadın yararına takdir edilen tazminat miktarlarının da az olduğu ifade edilmiştir. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmüne dikkat çekilmiş ve daha uygun nafaka ve tazminat miktarlarının takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı açıklamalar:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: \"Hakimin, kural olarak kanuna uygun olarak yaratılan hukuki durumları değiştirme hakkına sahip bulunması; buna rağmen, hakimin uygulamada hakkaniyet ilkesine uygun hareket etmesi gereklidir.\"
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi: \"Hakarete uğrayan kişi, sebep olanın kendisine verdiği zararın intikamını vermeye hak kazanır.\"
- Türk Borçlar Kanunu'nun 51.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı erkek tarafından ise tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk 2011 doğumlu ..., 2013 doğumlu ... ve 2014 doğumlu ...'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.10.11.2022 (Prş.)