21. Hukuk Dairesi 2016/239 E. , 2017/978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, kaza tarihi olan 29/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı ... için 89.466,55 TL, davacı ... için 42.316,64 TL, davacı ... .... için 1.123,70 TL, davacı ... için 3.498,19 TL, davacı ... için 9.584,58 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddi ile; kaza tarihi olan 29/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı ... için 15.000,00 TL, davacı ... için 7.500,00 TL, davacı ... .... için 5.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. 5510 sayılı yasanın 21/4. maddisine göre ise “... İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dosya kapsamından, mahkemece alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyetten alınan 11/06/2014 tarihli kusur raporunda; sigortalı Hüseyin ...."ün %60, davalı işverenin % 30, dava dışı otobüs sürücünün % 10 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacılar için hesaplanan maddi zararlardan rücuya tabi Kurum tahsislerinin düşülmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf; düşülmesi gereken bu Kurum tahsisinin rücuya tabi miktarının belirlenmesinde yaşanmakta olup 5510 Sayılı Yasa"nın 21/4 maddesinde açıkça, iş kazasının üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmesi halinde sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin “yarısının” rücuya tabi olacağı düzenlenmiştir. Burada tartışılması gereken diğer bir husus da üçüncü kişi kavramından neyin anlaşılması gerektiğidir ki; ilgili yasa metni ve başlığından anlaşıldığı üzere işveren dışındaki herkes üçüncü kişidir. Sigortalının ölümüyle sonuçlanan olayda işverenin % 30, dava dışı otobüs şoförü üçüncü kişinin ise % 10 oranında kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu duruma göre indirimi gereken peşin sermaye değeri üçüncü kişinin kusurunun yarısı ile işverenin kusurunun toplamıdır. Diğer bir deyişle ilk peşin sermaye değerinin % 35 ’inin hak sahibinin zararından indirimi gerekirken Mahkemece 17/09/2015 tarihli bilirkişi raporunda denetime elverişsiz bir şekilde hesaplanan E-2 seçeneğindeki miktarların hükme esas alınması hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.