
Esas No: 2015/3153
Karar No: 2015/4398
Karar Tarihi: 29.09.2015
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3153 Esas 2015/4398 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nın 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay"ın ilgili dairesi olması karşısında, mahkemenin sanık hakkında eski hale getirme ve temyiz talebi üzerine verdiği 04/10/2011 tarihli ek kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu kabul edilip bu karar kaldırılmak suretiyle ve sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanığın bildirdiği adrese Tebligat Kanunu 35. maddeye göre tebliğ yapılmış ise de, 11.01.2011 tarih ve 6099 sayılı Kanunla değişik Tebligat Kanunun 35/2 maddesine göre, adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi araştırılmadan yapılan tebligat usule uygun olmadığından sanığın temyiz istemi öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelenmesinde;
Sanığın katılan şirkete ait mağazada müdür yardımcısı olarak görev yaptığı, görev yaptığı süre içerisinde nakit alış veriş yapan müşterilere satış yaptığı bazı mallar için fiş düzenlerken fişlere eksik mal yazarak fiş miktarının üzerindeki kısmı kendisine aldığı, bu şekilde mağaza stoklarında gözükmesine rağmen ellerinde olmayan 229 adet emtiayı satarak parasını uhdesine geçirerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-5237 sayılı TCK"da gün para cezası sistemi kabul edilmiş olup, sanık hakkında TCK"nın 155/2 maddesi gereğince ceza belirlenirken öncelikle adli para cezasına esas teşkil edecek tam gün sayısının belirlenerek bir gün karşılığı mahkemece takdir ve tayin olunacak miktarla çarpılarak para cezası miktarının belirlenmesi gerekirken, infazda tereddüt doğuracak şekilde doğrudan para cezasının belirlenmesi,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
3- Gerekçesiz olarak hapis cezasına mahkumiyetin sonucu olarak sanık hakkında TCK"nın 53/1. maddesi uyarınca belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.