18. Ceza Dairesi 2019/1874 E. , 2019/11083 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığına, mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre hükmolunan cezanın süresi itibarıyla koşulları bulunmadığından katılan sanıkların duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilerek, dosya görüşüldü:
A) Sanıklar ..., ... hakkında kasten yaralama suçundan doğrudan tayin olunan adli para cezalarının miktarına göre, hükümlerin 5320 sayılı Yasa"ya 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesiyle eklenen geçici 2. madde uyarınca, kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından, sanıklar ..., ...’nın temyiz isteğinin tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
B) Sanıklar ..., ..., ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlerin temyizinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıkların eylemlerini karşılıklı olarak işlediğinin kabul edilmesi nedeniyle, TCK"nın 129/3 ve CMK’nın 223/4-c maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı yerine, ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ..., ...’nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, tebliğnameye uygun olarak hüküm fıkrasından “ceza tertibine yer olmadığına” ibaresi çıkarılıp, yerine “ceza verilmesine yer olmadığına” ibaresi yazılmak suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C) Sanıklar, ... hakkında hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığı, ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) CMK’nın 193/1. maddesinde yazılı olup, savunma hakkı yanında yargılama yönteminin temel ilkelerinden olan “doğrudan doğruyalık, vasıtasızlık ve yüzyüzelik” ilkelerinin gerçekleştirilmesi amaçlarına yönelik olan; "hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamaz" hükmüne uyulmayarak sanık ...’nın savunması alınmadan hüküm kurulması,
2) Sanık ...’nın aşamalardaki savunmalarında; atılı suçlamayı kabul etmemesi, olayın tanığı ...’ın kovuşturma aşamasında; olay günü yaşanan kavgada tarafların birbirlerine taş attıklarına dair anlatımları, müşteki sanık ...’nın soruşturma aşamasında alınan beyanında sanık ...’ın kendisine saldırdığını, yaşanan tartışmanın devamında da ..., ...’yı ikametine gönderdiğini beyan etmesi, kovuşturma aşamasında ise beyanının alınmaması karşısında, müşteki sanık ...’nın mahkemece dinlenerek sanık ...’ın Sultan’a yönelik yaralama eylemini açıklattırılıp tüm delillerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
3) Kabule göre de;
a) Sanık ... hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilirken uygulanan yasa maddesi olarak 5237 sayılı TCK"nın 129/3. maddesi ile birlikte 5271 sayılı CMK"nın 223/4-c maddesinin gösterilmemesi,
b) Adli sicil kaydında tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık ... hakkında, TCK’nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Kasten yaralama suçundan kurulan hükümde hapis cezasının kanuni sonucu olarak uygulanan TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ve yine aynı Kanunun 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan sanık ..., katılanlar ..., ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.