20. Ceza Dairesi 2019/7150 E. , 2019/7469 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : BURSA 24. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın yokluğunda verilen hükmün 22 Temmuz 2015 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın da 03/08/2018 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmış olmakla, 5271 sayılı CMK"nın 331/4. maddesi hükmü gereğince adli tatil süresinde süre işlemeyeceğinden sanığın temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldığından tebliğnamenin süresi içinde temyiz başvurusunda bulunulmadığı gerekçesi ile temyiz talebinin CMK’nın 298. maddesi uyarınca reddini isteyen düşünce benimsenmemiştir.
1) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine sanığın uymadığının bildirilmesi üzerine, Mahkemece duruşma açılarak sanığa "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı kabul edilerek hakkında hüküm kurulacağı" uyarısını içeren davetiye tebliğ edilmesi gerektiği halde yukarıda belirtilen nitelikle davetiye tebliğ edilmeden veya sanık dinlenmeden sanığın yokluğunda savunma hakkı kısıtlanarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
2) Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
3)6545 sayılı kanunla yapılan değişiklik uyarınca sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın
alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
4)Kabule göre de;
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen çağrı yazısının, sanığın ifadesinde beyan ettiği adrese çıkartıldığı, sanığın adres bırakmadan ayrıldığının anlaşılması üzere mernis adresine TK 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmış ise de mernis adresine çıkartılan tebligatların TK 21/2 maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği halde TK 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından; sanığın, "çağrı yazısının tebliğine rağmen 10 gün içerisinde başvuru yapmaması" tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlali olarak değerlendirilemeyeceğinden, hakkında verilen "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edilmesine," karar verilmesi yerine, yazılı şekilde sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 23.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.