20. Hukuk Dairesi 2017/10934 E. , 2018/4155 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir. dosya davalısı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 23.05.2007 tarihli dilekçe ile müvekkillerinin paylı mülkiyet üzere maliki oldukları... beldesi 827 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/781 E. - 2005/82 K. sayılı kararıyla 8.210,71 m² yüzölçümlü kesiminin kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verildiğini, temyiz üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesince tapunun iptaline orman niteliği ile tescile ilişkin hükmün onandığını, kal isteği yönünden bozulduğu, karar düzeltme isteğinin reddedilerek tapunun iptaline ilişkin hükmün 24.03.2006 tarihinde kesinleştiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup şimdilik 6.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle Orman Yönetimi ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2007/205 Eas sayılı davayı açmıştır. Daha sonra 13.11.2008 tarihli dilekçe ile aynı iddiaları ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup 6.400 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle Hazine aleyhine ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2008/455 Esas sayılı davayı açmıştır.
Mahkemece davalar birleştirildikten sonra davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle yargı yolu yönünden görevsizlik kararı verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince davanın adli yargıda görülmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
... vekili 14.12.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle; taşınmaz üzerindeki ağaçlar, sundurma ve barakayla ilgili tazminat isteklerinden feragat ettiklerini, toplam 513.222 TL tazminatın ıslah tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Orman Yönetiminden tahsilini istemiştir. Diğer davacılar vekili ise 05.08.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle; toplam 784.073,00 TL tazminatın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Orman Yönetiminden tahsilini istemiştir.
Mahkemece, 2007/205 E. sayılı davanın pasif taraf sıfatı yokluğu yönünden reddine, 2008/455 E. sayılı davanın kabulü ile 6.400,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden alınarak davacıya eşit olarak verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 11.02.2014 gün ve 2013/21863 E. - 2014/2744 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “Bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, uzakta bulunan ve değerlendirme tarihinden çok önce satışı yapılan taşınmazın emsal alınmasının doğru olmadığı, bu sebeple 2008 yılından önce ve yakın zamanda satışı yapılan taşınmazların emsal alınarak taşınmazın 2008 yılındaki değerinin emsal incelemesi ve kıyaslaması yöntemiyle belirlenmesi, ayrıca ...’a ait evin iptal tarihi itibariyle tek katlı olduğu gözetilerek değer biçilmesi, yine anılan davacıya ait sundurma ve barakanında davalı taşınmaz dışında olduğu anlaşıldığından bunların da bedeline hükmedilmemesi" gerektiği belirtilmiştir.
Bozmadan sonra davacılar vekili 08.07.2013 tarihli dilekçe ile toplam 1.360.566,41 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle 2013/21 E. sayılı ek davayı açmıştır.
Mahkemece; ek dava, asıl dava ile birleştirildikten sonra 2007/205 Esas sayılı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2008/455 E. sayılı davanın kabulüne 6.400 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden alınarak davacılara eşit olarak ödenmesine, ek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Dairenin 30.03.2017 gün ve 2016/5895 E. - 2017/2675 K. sayılı ilamıyla 2008/455 E. sayılı dava yönünden onanmış, ek dava yönünden ise bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Ek davada maktu harç ödendiği, mahkemece nispi peşin harç tamamlatılmadan işin esası hakkında hüküm kurulduğu, bu nedenle dava edilen dava değeri üzerinden nispi peşin harcın ödenmesi yönünde taraflara süre verilmesi, harcı ödenen dava değeri üzerinden hüküm kurulması...” gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra asıl ve birleşen davalar hakkında verilen kararlar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, ek davanın kısmen kabulüne, 67.515,96 TL’nin davacı ...’a, 113.045,33 TL’nin davacı ...’a, 74.061,73 TL’nin ...’a, 113.829,54 TL’nin ...’a, 282.874,58 TL’nin ...’a, 64.537,60 TL’nin ...’e 13.11.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden alınarak ödenmesine karar verilmiş, hüküm bir. dosya davalısı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 31/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.