10. Hukuk Dairesi 2013/1553 E. , 2013/3010 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının davalıya ait ticari takside, 15.03.2002-23.04.2004 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu belirtilerek ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi uyarınca, anılan Kanunun yürürlük tarihine kadar 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine göre oluşturulan sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet sürelerinin tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirileceği ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi kuralı karşısında, davanın yasal dayanağının 506 sayılı Kanunun 79. maddesi olup bu tür davaların kamu düzenine ilişkin bulunmaları, sigortalılığın zorunlu, kişiye bağlı ve devredilemez bir hak olması nedeniyle özel bir duyarlılıkla araştırma yapılarak deliller resen toplanmalıdır. Davacı hizmet akdi ile çalıştığını iddia etmektedir. Hizmet akdinin unsurları zaman ve bağımlılıktır, somut olayda davacının çalışmasının niteliğine ilişkin olarak mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Mahkemece, bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma kararına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar ve mahkemece de bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İBK) O halde, mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre, bozma kapsamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekir.
Bozma ilamında, aynı durakta çalışan ve çalışma ilişkisini bilebilecek durumda olan şoför ve ticari taksi sahipleri re"sen tespit edilerek, dayanak kayıtları denetlenmesi gerektiği belirtilmişse de; bozma sonrası yapılan yargılama sürecinde emniyet araştırılması yaptırıldığı; bu araştırmada davacının çalıştığını iddia ettiği “Meydan Taksi” isimli bir durağın bulunmadığı, bu durağın Cumhuriyet Meydanında bulunan durak olabileceğinin belirtildiği; Mahkemece, resen tanık tespit edilemediğinden bahisle, davacı tarafından bildirilen büfe ortağı ve benzinlik çalışanı ile, işçi alacakları dosyasında dinlenen tanık beyanlarına istinaden hüküm kurulmuşsa da; verilen hüküm, eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Diğer taraftan, davacının 02.07.1998-11.08.2003 tarihleri arasında kuyumculuk faaliyeti nedeniyle 1479 sigortalılığı bulunduğu anlaşılmakta olup, her iki faaliyetin birlikte ne şekilde gerçekleştirildiği hususu da irdelenmelidir.
Mahkemece, davacının beyanı alınmak suretiyle, çalıştığı durak tespit edildikten sonra, aynı durakta çalışan ve çalışma ilişkisini bilebilecek durumda olan şoför ve ticari taksi sahipleri re"sen tespit edilerek, dayanak kayıtları denetlenmeli, çalışma olgusu ve süresi, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine, 22.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.