Esas No: 2018/3670
Karar No: 2022/21
Karar Tarihi: 10.01.2022
Danıştay 10. Daire 2018/3670 Esas 2022/21 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2018/3670 E. , 2022/21 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/3670
Karar No : 2022/21
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Valiliği / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Özel bir şirket bünyesinde özel güvenlik görevlisi olarak görev yapan davacının, özel güvenlik kimlik belgesinin (çalışma izninin) iptal edilmesine ilişkin 10/11/2016 tarihli İstanbul Valiliği olurlu işlemin kendisine ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir finans kuruluş olması sebebiyle kapatılan Bank Asya'da hesabının bulunmasının, davacının adı geçen örgüt ile irtibat veya iltisakının bulunmasına güçlü bir karine oluşturduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu …İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi, 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, Bank Asya hesabında en son 12/06/2012 tarihinde işlem yaptığı ve bu tarihten sonra hesabı hiç kullanmadığı, örgüt talimatı ile hesaba para yatırmadığı belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 18/10/2021 tarihli ara kararı cevabının geldiği görülmekle Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 22/07/2016 tarihli ve 107175 sayılı Genel Yazısıyla; özel güvenlik şirketi, özel güvenlik eğitim kurumu ve alarm izleme merkezleri ile buralarda kurucu, yönetici, temsilci veya özel güvenlik görevlisi sıfatıyla çalışanların FETÖ/PDY terör örgütü ile aidiyeti, iltisakı veya irtibatı bulunup bulunmadığının İstihbarat, KOM ve Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri aracılığıyla araştırılarak terör örgütüne destek verdikleri tespit edilenler hakkında, özel güvenlik görevlilerinin kimlik kartlarının iptali de dahil olmak üzere, gerekli yasal işlemlerin yapılması hususunda 81 İl Valiliğine ve Jandarma Genel Komutanlığına talimat verilmiş; aynı idarenin …tarihli ve …sayılı işlemiyle, bir önceki Genel Yazı kapsamında yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde FETÖ/PDY terör örgütü ile aidiyeti, iltisakı veya irtibatı bulunduğu tespit edilen özel güvenlik görevlilerine ait liste, söz konusu özel güvenlik görevlilerinin özel güvenlik kimlik kartlarının iptal edilmesini teminen ilgili Valiliklere gönderilmiş, anılan listede …Havalimanı İç ve Dış Hatlar Terminalı ve otoparklarında alt işveren olan …Güvenlik Hizmetleri A.Ş'de özel güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olan davacının adına da yer verilmiştir.
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün söz konusu talimatına istinaden 10…tarih ve …sayılı İstanbul Valiliği kararı ile davacı da dahil olmak üzere listede adı geçen özel güvenlik görevlilerinin çalışma izinleri iptal edilmesi üzerine davacının özel güvenlik kimlik kartı 14/11/2016 tarihinde teslim alınmıştır.
Bakılmakta olan dava da …tarih ve …sayılı İstanbul Valiliği işleminin davacıya ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
26/06/2004 tarih ve 25504 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki hâliyle) "Özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlar" başlıklı 10. maddesi, 1. fıkrası, (d) bendinde, "Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya fuhuş suçlarından mahkûm olmamak." şartlarına yer verilmiş; "Çalışma izni" başlıklı 11. maddesinde, "Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Ateşli silah taşımayacak özel güvenlik görevlileri hakkında sadece arşiv araştırması yapılır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bir ay içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması her beş yılda bir yenilenir. Göreve başlayan özel güvenlik görevlileri işveren tarafından onbeş gün içinde valiliğe bildirilir. Özel güvenlik görevlilerinde aranan şartlardan herhangi birisinin kaybedilmesi halinde çalışma izni iptal edilir." ve "Kimlik" başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında, "Özel güvenlik görevlilerine valilikçe kimlik kartı verilir. Kimlik kartında görevlinin adı ve soyadı ile silahlı ya da silahsız olduğu belirtilir." hükümleri yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu işlemin gerekçesinin, davacının Asya Katılım Bankasında (Bank Asya) hesabının bulunması ve bu hesapta artış olduğunun tespit edilmesi olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda; Dairemizin 18/10/2021 tarihli ara kararı ile Emniyet Genel Müdürlüğü ve davalı idareden davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle ilişkisi, irtibatı veya iltisakı bakımından istihbari bilgi olup olmadığı, …Cumhuriyet Başsavcılığı ve davalı idareden davacı hakkında herhangi bir adli soruşturma açılıp açılmadığı sorulmuş; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan ise davacının Asya Katılım Bankasında bulunan hesaplarına ilişkin 2013, 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan ayrıntılı hesap hareketlerinin dökümleri istenilmiştir.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından ara kararı cevabı mahiyetinde gönderilen raporun incelenmesinden, KOM Daire Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturmalarda davacının adının yer almadığı, davacının Bank Asya hesabının bulunduğu ve 31/12/2013 - 24/12/2014 tarihleri arasında hesabında 2,92 TL tutarında artış olduğu, davacı ile ilgili başka herhangi bir kayıt ya da bilgi bulunmadığı görülmektedir.
Davalı idare tarafından gönderilen 10/12/2021 tarihli cevabi yazıda, davacının Uyap, Kihbi, Adli Sicil ve Ekip projesi kapsamında herhangi bir kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
…Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen 24/12/2021 tarihli cevabi yazıda da, davacı hakkında …sayılı dosya kapsamında yürütülen soruşturma sonucunda, 26/02/2019 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği belirtilmiştir. Kararda, davacının bylock isimli programı kullanmadığı, Banka Asya hesabında cüzi miktarlarla pasif hesap kullanımının mevcut olduğu, ancak örgüt talimatı üzerine işlem tesis etmediği, davacının örgütle bağlantılı olduğundan bahisle kapatılan dernek veya vakıflarda herhangi bir kaydının bulunmadığı, örgütün eğitim birimlerinde de herhangi bir kaydının bulunmadığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan arşiv havuzu ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı uhdesindeki havuz sorgusunda da aleyhine herhangi bir verinin yer almadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından ara kararı cevabı olarak gönderilen CD içeriğinin incelenmesi neticesinde, davacının Bank Asya müşterisi olduğu 24/07/2008 tarihi ile Bank Asya hesabının kapandığı 02/01/2017 tarihleri arasında 2 vadesiz, 5 vadeli olmak üzere toplam 7 adet mevduat hesabının bulunduğu, Aralık 2013 tarihinde hesap bakiyesinin 57,89 TL iken, Aralık 2014 tarihinde 60,81 TL olduğu, CD içeriğinde yer alan 31/01/2013 - 10/12/2015 tarihleri arası hesap hareketlerinin incelenmesi sonucu 2,92 TL'lik farkın katılım payı tahakkuku olduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyasındaki mevcut tüm bilgi ve belgeler dikkate alındığında, dava konusu işlemin sebep unsurunun salt 31/12/2013-24/12/2014 tarihleri arasında davacının Bank Asya hesap bakiyesinde meydana gelen 2,92 TL'lik artış olduğu anlaşılmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için bu artışın FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyet, irtibat yahut iltisak teşkil edip etmeyeceğinin irdelenmesi gerekmektedir.
Somut olayda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından ara kararına cevaben gönderilen davacının 31/01/2013-10/12/2015 tarihleri arasını kapsayan Bank Asya hesap hareketlerinin incelenmesi neticesinde; hesabın pasif olduğu, 31/01/2013 tarihinde hesap bakiyesinde 55,51 TL mevcut iken, 10/12/2015 tarihinde 63,89 TL olduğu, aradaki farkın kar payı tahakkukundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, örgüt talimatıyla ve örgüte finansal anlamda destek olma saikiyle hareket etmediği sabit olan davacının özel güvenlik belgesinin, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, irtibatı veya iltisakı olduğundan bahisle iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır
Kaldı ki, davalı idarece yargılama sürecinde Asya Katılım Bankası A.Ş. kriterinden başka bir iddia ve belgenin ortaya konulamadığı da görülmektedir.
Öte yandan; davacının, terör örgütleriyle veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla üyelik, iltisak ve irtibatının sonradan tespit edilmesi durumunda davalı idarece her zaman işlem tesis edilebileceği de açıktır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki .... İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Davanın reddine ilişkin …İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 10/01/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.