11. Hukuk Dairesi 2018/2689 E. , 2019/4890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/04/2017 tarih ve 2016/221 E- 2017/197 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 29/03/2018 tarih ve 2017/1530 E.- 2018/374 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2014/83361 sayılı ve “P POLİYA” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı ..."ın "Poliya" ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın, diğer davalı TPMK"nın 2016-M-2991 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak kabul edilerek, müvekkilinin başvurusunun reddedildiğini, oysa iltibas tehlikesinin bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin tescil talebinde “POLİYA” ibaresinin ticaret unvanında da yer alan bir ibare olduğunu, davalı adına tescilli görünen markaların esasen müvekkilinin olduğunu, zira davalının ticari işletmesini bir bütün halinde müvekkili şirkete ayni sermaye olarak koyduğunu, sicilde gerekli işlemler yapılmadığından halen davalı adına tescilli göründüğünü, dolayısıyla davacı itirazının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek davalı TPMK YİDK"nın anılan kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davaya konu markaların karıştırılma ihtimali bulunacak derecede benzer olduğunu, ayrıca itiraza mesnet markaların işletme kapsamında devredildiğinin ispat edilmesi gerektiğini, zira böyle markaların devri söz konusu olmadığı için müvekkili adına tescilli bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu markaların 19 ve 35. sınıf mallar/hizmetler bakımından benzer olduğu, iltibas ihtimalinin bulunduğu, dolayısıyla dava konusu markalar arasında benzer görülen mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu, gerçek hak sahipliği iddiasının hukuki bir dayanağının bulunmadığı, zira itiraza mesnet markaların anılan ticari işletmede yer alan gayrimaddi mallardan olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği, bu nedenle davacının hak sahipliği iddiasını ispatlayamadığı, davalının KHK"nın 35. maddesi anlamında kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, anılan devir sonucunda itiraza dayanak markaların da devredildiği hususunun ispatlanmadığı gibi davalı ..."ın şahsi işletmesinin devrine ilişkin 17.04.2008 tarihli ortaklar kurulu kararından tescil edilen ve işbu davada itiraza dayanak 2011/111859, 2013/03401, 2013/00520, 2013/00529 numaralı markaların da davalı adına tescilli bulunduğu ve bu markaların kapsamı nazara alındığında sonucun değişmeyeceği ancak başvurunun 35/1, 2, 3, 4 ve 5. sınıf hizmetler bakımından davalı markaları ile iltibas ihtimalinin bulunmadığı, dolayısyla bu kısım yönünden davacı isteminin yerinde olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, YİDK kararının 35/1, 2, 3, 4 ve 5. sınıf yönünden iptaline, sair istinaf istemlerinin reddine karar verimiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 26/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.