Esas No: 2022/228
Karar No: 2022/9229
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/228 Esas 2022/9229 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/228 E. , 2022/9229 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davacı kadının tasfiyeye konu 617 ada 169 parsel 8 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2- Davacı kadının tasfiyeye konu 27564 ada 27 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde:
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 Sayılı TMK mad.235/1).
Somut olayda, mahkemece tasfiyeye konu 27564 ada 27 parsel sayılı taşınmazın boşanma davası açıldıktan sonra davalının uhdesine geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, tasfiyeye konu taşınmaz yönünden davalı erkek tarafından 24.06.2017 tarihinde açılan inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasında 07.09.2017 tarihinde verilen kararla bir kısım hisselerin ... adına tesciline karar verildiği, kararın 25.09.2017 tarihinde kesinleştiği, 04.10.2017 tarihinde 643/120000 hissenin ... adına ‘mahkeme kararıyla satış’ nedeniyle tescil edildiği, davalı erkeğin taşınmazdaki hissesini 13.10.2017 tarihinde sattığı, mal rejimin sona erdiği boşanma dava tarihinin 03.10.2017 olduğu, tasfiyeye konu taşınmaz her ne kadar tapuda davalı adına boşanma dava tarihinden sonra tescil edilmiş ise de taşınmaz mülkiyeti mahkeme kararıyla tescilden önce kazanıldığından (TMK mad. 705/2) tasfiyeye konu taşınmazın mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, tasfiyeye konu 27564 ada 27 parsel sayılı taşınmazın mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olduğu kabul edilerek iddia ve savunma kapsamında tüm deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacı kadının tasfiyeye konu ... plakalı araç ve 3997 ada 23 parsel 3 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde:
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 Sayılı TMK mad.235/1). Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken "eklenecek değerler" de göz önünde bulundurulur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir.
Somut olayda, mahkemece ... plakalı araç ve 3997 ada 23 parsel 3 nolu bağımsız bölüm yönünden malların boşanma dava tarihinden önce devredildiği, mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, davalı erkeğin taşınmaz ve aracı evlilik birliği içinde satın aldığı ve aynı ..., boşanma dava tarihinden (03.10.2017) kısa süre önce 15.09.2017 tarihinde devrettiği, boşanma gerekçesine göre tarafların 02.09.2017 tarihinden beri ayrı yaşadıkları, davacının davalının tasfiyeye konu malları davacının haklarına kavuşmasını engellemek için devredebileceğini de iddia ettiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece taşınmaz ve aracın devir tarihi ile tarafların ayrı yaşamaya başladıkları tarih ve boşanma dava tarihi göz önünde bulundurulduğunda TMK 229/2. bent. gereğince taşınmaz ve aracın eklenecek değer kabul edilerek tasfiyede dikkate alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentte gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 14.11.2022 (Pzt.)