Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3408
Karar No: 2019/4889

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3408 Esas 2019/4889 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bir davada, davacı hisselerin usulsüz devir edildiğini ve hisse yapısının tespit edilmesini ve kabul edilemez kararların iptal edilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi, kararlara rağmen sonradan hisse devrine muvafakat verildiğini ve kötüniyetli davranışın var olduğunu gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili, bu karara karşı istinaf etmiştir ve Bölge Adliye Mahkemesi davacı vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz başvurusu da reddedilmiştir. Hukuk kuralları bakımından, TMK'nun 2. maddesi gereği, haklar ve borçlar dürüstlük kurallarına uygun olarak kullanılmalıdır. Mahkeme, bu nedenle davanın reddini uygun bulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2018/3408 E.  ,  2019/4889 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/06/2017 tarih ve 2016/981- 2017/641 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 29/03/2018 tarih ve 2018/189-2018/333 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin 2003 ile 2006 yılları arasında genel kurullarında alınan kararların hükümsüz olduğunun tespitine dair kesinleşmiş mahkeme kararının bulunduğunu, dolayısı ile anılan genel kurullardaki şirketin hisselerinin devrinin kabulüne dair kararların da geçersiz olduğunu ileri sürerek şirketin hisse yapısının 13.11.2003 tarihinden önceki durumda olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın muhatabının hisseyi usulsüz devralan olduğunu, müvekkili şirkete husumet düşmediğini, geriye dönük 10 yıl öncesine ait gerçek pay sahiplerinin tespitinin istenemeyeceğini, davacının iptalini istediği hisse devirlerinden itibaren yapılan 30’dan fazla genel kurul toplantılarına katıldığını, bu toplantılarda hisse devirlerine ilişkin herhangi bir talep ileri sürmediğini, davanın kötüniyetli açıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, davalı şirketin hisse devirlerinin onaylanmasına ve kabulüne ilişkin 13.11.2003 ve 28.11.2006 tarihli ortaklar kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiği, hal böyle olmakla birlikte, davalı şirketin 25.09.2008, 25.11.2008, 23.03.2009, 23.02.2011 ve 08.07.2015 tarihli ortaklar kurulu toplantılarında şirket ortaklarının yapmış oldukları hisse devirlerinin görüşülerek karara bağlandığı, bu toplantılara ve kararlara davacının ve oğlu Hakan İnandı’nın bizzat katıldığının anlaşıldığı, davacı tarafça, bu kararların iptali ya da geçersizliğinin tespiti yönünde herhangi bir davanın açıldığının da ileri sürülmediği, bu durumda, her ne kadar davalı şirketin 13.11.2003 ve 28.11.2006 tarihli ortaklar kurulu kararları yok hükmünde olup geçersiz ise de, sonradan hisse devrine muvafakat koşulunun gerçekleşmiş olduğu, zira yasada muvafakat için bir şekil öngörülmemiş olup, muvafakatın yasada öngörülen nisapla alınmış bir ortaklar kurulu kararı biçiminde verilmesinin olanaklı olduğu gibi ispat edilmesi koşuluyla kişi ve sermaye payı olarak ¾ oranındaki ortakların devre muvafakat yönünde irade açıklamasında bulunmalarıyla da mümkün olduğu, bu hisse devirlerine onayının yazılı olduğu ve gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, diğer taraftan davacının hisse devir onayına ilişkin ortaklar kurulu kararlarının geçersizliğinin yargı kararı ile kesinleşmiş olmasından uzun süre sonra buna dayalı olarak pay ve paydaşların tespitini istemesinin TMK nun 2. maddesinde düzenlenen "Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymaz zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz."şeklindeki hükmüne aykırı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur,
    Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi