Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/32884
Karar No: 2018/944
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/32884 Esas 2018/944 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Şikayetçi üçüncü kişi, haciz konulan taşınmazın kendisinin mülkiyetinde olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması talebinde bulunmuştur. Ancak mahkeme, taşınmazın haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olduğu ve tapu iptal davasında haczin kaldırılmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Şikayetçi, bu kararı temyiz etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olduğu ancak tapu iptal ve tescile ilişkin mahkeme kararının mülkiyetin şikayetçide olduğunu kabul ettiği için şikayetin kabul edilmesine ve haczin kaldırılmasına karar vermiştir. Kararda, icra mahkemesi kararlarının kesin hüküm teşkil etmeseler de, kendi aralarında kesin hüküm oluşturdukları belirtilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 28. maddesi, TMK'nın 705/1 maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/2 maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 5311 sayılı Kanun ile değişik 364/2 maddesi kararda geçen kanun maddeleridir.
12. Hukuk Dairesi         2016/32884 E.  ,  2018/944 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    26.9.2004 tarih ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanuna paralel olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerinde değişiklik yaparak istinaf ve temyiz ile ilgili hükümleri yeniden düzenleyen 18.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu"na eklenen geçici 7.maddeye göre, 5311 sayılı Kanun hükümleri Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanır.
    Şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunda; icra dosyasından haciz konulan taşınmazın kesinleşmiş mahkeme kararı ile şikayetçi adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, haciz tarihinde taşınmazın borçlu şirket adına kayıtlı olduğu ve tapu iptal davasında haczin kaldırılmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, takipte taraf olmayan 3. kişinin haczin kaldırılmasını da isteyemeyeceği gerekçeleriyle şikayetin reddedildiği, şikayetçinin isitinaf başvursu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi"nin 09.11.2016 tarih ve 2016/55 E. - 2016/66 K. sayılı kararı ile, haciz tarihi itibariyle taşınmaz borçlu adına kayıtlı ise de, TMK"nun 705/1 ve İİK"nun 28. maddeleri gereğince, tapu iptal ve tescile ilişkin mahkeme karar tarihinin hacizden önce olup, hacziden sonra da karar kesinleşmiş olduğundan mülkiyetin tescilden önce kazanıldığı ilkesi gereğince haciz tarihinde mülkiyetin şikayetçide olduğunun kabulü gerekeceğinden bahisle, şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile 1 Parsel 21 nolu bağımsız bölüme konulan 05.02.2014 tarihli haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
    İcra müdürünün haciz işlemini gerçekleştirdiği sırada, bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır (HGK. nun 13.6.2001 tarih, 2001/12-461 E. - 2001/516 K.) Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir.
    İcra dosyasının incelenmesinde; taşınmaz üzerine konulan haczin 05.02.2014 tarihinde tapuya işlendiği, ... 2. Tüketici Mahkemesi’nin tapu kaydının iptali ve tescile ilişkin kararının ise 22.10.2012 tarihli olduğu ve kararın 21.3.2014 tarihinde kesinleştiği görülmekte olup bölge adliye mahkemesince haczin kaldırılması yerinde değildir.
    Öte yandan; icra mahkemesi kararlarının, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeseler de, kendi aralarında kesin hüküm oluşturdukları uygulamada kabul edilmektedir.
    HMK"nun 303/1. maddesi; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” şeklinde düzenleme ihtiva etmektedir.
    HMK"nun 114/1-i maddesi uyarınca kesin hüküm dava şartı olup, kesin hüküm oluşturan bir mahkeme kararının varlığı halinde aynı kanunun 115/2. maddesi gereğince, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi zorunlu olacaktır.
    Somut olayda; icra dosyasında bulunan ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 15.4.2015 tarih ve 2015/293 E. - 2015/283 K. sayılı kararının incelenmesinde; şikayetçisinin 3. kişi ..., şikayet olunanlardan birinin takip alacaklısı ... ... Ltd. Şti. olduğu, talebin, ..."nün 2011/397 Esas sayılı takip dosyasında 1 Parsel 21 nolu bağımsız bölüme 05.02.2014 tarihinde konulan haczin kesinleşmiş mahkeme kararı nedeniyle kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece şikayetin reddedildiği, aynı şikayetçi tarafından yapılan ve temyiz incelemesine konu işbu şikayet tarihinin ise 08.4.2016 olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; Bölge Adliye Mahkemesi"nce, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 15.4.2015 tarih ve 2015/293 E. - 2015/283 K. sayılı kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, işbu şikayet yönünden kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi"nin 09.11.2016 tarih ve 2016/55 E. - 2016/66 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi