Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9504
Karar No: 2017/969
Karar Tarihi: 14.02.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/9504 Esas 2017/969 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı işverenin işyerinde sigortalı çalıştığının tespitiyle ödenmeyen sigorta primlerinin ödetilmesini istedi. Mahkeme, isteği reddetti. Ancak, temyiz sonrası dosya incelendiğinde davacının davalıya ait işyerinde fiili çalışmasının bulunduğu anlaşıldı. Bu nedenle davacının sigortalılık başlangıç tarihi tespit edilmesi gerektiği ve davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtildi. Kanun maddelerine gelince, 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi özel bir yöntem öngörmese de, resmi belge ve yazılı delillerin varlığı durumunda sonuca etkili olabileceği ifade edilmiştir. Ayrıca, 506 sayılı Yasa'nın 60/G maddesi ve geçici 54.maddesi de tartışılmıştır.
21. Hukuk Dairesi         2016/9504 E.  ,  2017/969 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi



    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 10/01/1984-03/10/1984 tarihleri arasında sigortalı çalıştığının tespitiyle, ödenmeyen sigorta primlerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının davalıya ait işyerinde 10/01/1984-03/10/1984 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Dairemizin 04/10/2011 tarih, 2010/5048 E.- 2011/7569 K. sayılı bozma ilamı üzerine Mahkemece, davanın reddine karar verilmişse de,de varılan bu sonuç yerinde değildir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer delillerle dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Öte yandan, 506 sayılı Yasa"nın Yasa"nın 60/G maddesine göre "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir." Yasanın geçici 54.maddesine göre " 01/04/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60 ıncı maddenin (G) fıkrası hükmü uygulanmaz."
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 27/12/1966 doğumlu olduğu, davalı ..."a ait 119754 sicil sayılı işyerinde 01/10/1984 tarihinde işe girdiğine ilişkin bilirgenin süresinde Kurum kayıtlarına intikal ettiği, davacı adına bu işyerinden çalışma bildirilmediği, ihtilaf konusu döneme ilişkin bordro verilmediği,komşu işyeri tanığı tespit edilemediği, davalı işyeri tarafından düzenlenen bonservis kartına göre davacının 10/01/1984 tarihinde yağlı boya ustası olarak çalışmaya başladığının belirtildiği, davacının sigorta sicil kartında işe giriş tarihinin 01/10/1984 olduğu, davacı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
    .../...

    Somut olayda, Mahkemece bordro tanığı veya komşu işyeri tanığı tespit edilememesi gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamamıştır.Dosya kapsamından davacının 01/10/1984 tarihinde davalıya ait işyerinde fiili çalışmasının bulunduğu anlaşılmış olmakla, 506 sayılı Yasa"nın 60/G maddesi gereğince; davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 27/12/1984 tarihi itibari ile tespiti gerekirken, anılan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi