Esas No: 2022/395
Karar No: 2022/9233
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/395 Esas 2022/9233 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/395 E. , 2022/9233 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından asıl dava konusu taşınmaz ve banka hesabı yönünden; davacı-davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla asıl dava konusu taşınmaz ve ev eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davalı-davacı kadının temyiz dilekçesinin incelemesinde;
6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “78.630,00 TL” olarak belirlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece, asıl davada davalı-davacı kadın aleyhine 77.506,39 TL alacağın tahsiline karar verildiği anlaşılmakla, davalı-davacı kadın aleyhine hükmedilen alacak miktarı karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesinin kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, birleşen dava yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı-davalı erkeğin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin incelemesinde;
Davacı-davalı erkek hükmü tebliğden sonraki iki hafta içinde temyiz etmeyip karşı tarafın temyiz dilekçesine verdiği cevapla birlikte (katılma yoluyla) temyiz etmiştir. Ancak katılma yoluyla temyiz hakkı, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olup diğer tarafın asıl temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içerisinde ve kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması ... ile sınırlandırılmıştır. (HMK'nın 366. md. atfıyla HMK'nın 348. mad.) Karşı tarafın temyiz dilekçesi yukarıda belirtildiği üzere reddedilmiştir. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle tarafların temyiz dilekçelerinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 14.11.2022 (Pzt.)