22. Hukuk Dairesi 2013/28619 E. , 2014/36955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2013
NUMARASI : 2009/999-2013/303
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı yanında müdür olarak istihdam edildiğini, yüzde on hisseli ortak olduğunu, taraflar arasında iş ilişkisi olduğunu, aylık 10.000,00 TL ücret ile işyerinde çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, ücret alacaklarının ödenmediğini, fazla çalışma yapmasına rağmen karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini iddia ederek izin, ücret, fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında iş ilişkisinin olmadığını, davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, taraflar arasındaki davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar kanuni süresi içerisinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanun"un uygulanacağı belirtilmiştir.
Kanun"un 2. maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. İşçi ve işveren sıfatları aynı kişide birleşemez.
Kanun"un 8. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.
Tüzel kişilerde yönetim hakkı ile emir ve talimat verme yetkisi organlarını oluşturan kişiler aracılığıyla kullanılır. Tüzel kişiler yönünden tüzel kişinin kendisi soyut işveren, tüzel kişinin organını oluşturan kişiler ise somut işveren sıfatını haizdir.
Ticaret şirketleriyle tüzel kişilerde somut işveren sıfatını taşıyan organ bir kurul olabileceği gibi tek başına bir kişiye verilen yetki çerçevesinde gerçek kişinin de organ sıfatını kazanması mümkündür.
Limitet, hisseli komandit ve kolektif şirketlerde yönetim yetkisi şirket ortaklarından birine bırakıldığında, bu kişi müdür sıfatıyla kişi-organ sayılır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.
Somut olayda, davacı davalı şirket nezdinde müdür olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin sona erdiğini ödenmeyen bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. 9. Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılan Bursa 2. İş Mahkemesi’nin 2009/953 E. sayılı dosyasında, davacı şahidi olarak verdiği ifadesinde davalı şirketin ortağı olduğunu beyan etmiştir. Ayrıca davacının eşi ile birlikte ticaret mahkemesinde açmış olduğu ortaklıktan ayrılma talep ettiği davalar bulunduğu da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının, davalı limited şirketin kurucu ortağı olduğu; saptanan bu durum karşısında taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticaret mahkemeleri görev alanına girdiği açıktır. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.