23. Hukuk Dairesi 2015/10159 E. , 2017/1235 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif ortağı olup, koopretif genel kuırulunda ortaklardan birden çok aracı bulunanların sadece bir aracının çalıştırılması konusunda karar alındığını, kendisinin çalıştırılmayan üç aracı bulunduğunu, birden fazla aracı bulunan bazı ortakların araçlarının çalışmasına müsade edildiğini, kendisininin fazla araçlarının çalışmasına müsade edilmediğini, yönetim kurulunun farklı uygulamasından ötürü zarar gördüğünü belirterek 20.000,00 TL tazminatın tahsilini istemiş, ıslahla talebini 83.441,63 TL"ye yükselmiştir.
Davalı kooperatif vekili kooperaif genel kurulunda 30.11.2011 tarihinden itibaren ortakların birden fazla aracı olsa bile sadece bir aracın çalıştırılması konusunda karar alındığını, ortak başına bir araçla çalışma kuralının uygulandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, kooperatif genel kurulunda her ortağın bir araçla çalışması kabul edilmşiken, bunun bazı ortaklar yönünden uygulanmadığı, birden fazla aracı olanların çalıştırıldığı, davacının üç aracının ise çalıştırılmadığı, farklı uygulamadan doğan davacı zararının bilirkişi raporunda hesaplandığı miktarda olduğu gerekçesiyle ıslahla artırılan miktarla birlikte davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, ortağı bulunduğu kooperatif genel kurulund ortağın birden fazla aracı bulunsa da sadece bir aracının çalışması yönünde alınan genel kurul kararının kendisi gibi birden fazla aracı bulunanların çalışmasına müsade edildiği kendisinin araçlarının çalıştırılmadığını, farklı uygulama sebebiyle zarara uğradığından bahisle tazminat istemiş, özetle eşitlik ilkesine aykırı işlemden kaynaklı tazminat talebi mahkemece kabul edilmiş ise de mahkemenin kabule ilişkin gerekçesi yerinde değildir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 1. maddesi, kooperatif ortaklığını, tüzel kişiliğe sahip ortakların belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılama amacı güden, ortakları arasında karşılıklı yardım dayanışma ve kefalet esas ve amacını gözeten, şartları sahip olanların ortak olabilecekleri değişir ortaklı değişir sermayeli ortaklıklar olarak tarif etmektedir. Ortaklığın iradesini genel kurul belirler, icra organı olan yönetim kurulu da uygulamak suretiyle kararları hukuki varlık kazandırır. Genel kurul kararının alınmasında çoğunluk aldığı karar ile hak ihaleline sebep olabilir. Buna karşılık ortağa genel kurul kararına karşı iptal davası ya da butlanın tespiti imkânı tanınmıştır. Aynı şekilde genel kurul kararını uygularken yönetim kurulu hak ihlallerine sebep olabilir. Böyle bir durumda ortak bu durumu genel kurula taşımalı, genel kuruldan tatmin edici sonuç elde edemezse bu genel kurul kararına karşı mahkemeye müracaat etmelidir. Yönetim kurulunun ortaklar arasında eşit işlem yapmayıp farklı uygulama yapması koooperaif hukuku ilkesi gereği öncelikle kooperatif genel kuruluna taşınıp yönetim kurulundan ortaklık olarak hesap sorma yolu açılmalıdır.
Somut olayımızda ise davacı taraf hesap sormaya ilişkin hiç bir açıklamaya yer vermeden hesap sorulacak bir konudan kendi lehine hak çıkarıp tazminat elde etme çabasına düşmüştür. Bu önceliğin ihmal edilmesi, konunun kooperatif genel kuruluna taşınarak hesap sormaktan kaçınılması, bu durumdan menfaat elde etme fırsatçılığına dönüşür ki kooperatiflerde geçerli olan karşılıklı yardım ve dayanışma ilkesiyle bağdaştırılamaz. Kooperatife hesap vermekle ödevli yönetim kurulunun ortaklık hukukunun ve genel kurul kararının aksine iş ve eylemi, diğer ortaklara ortaklık hukukunun ve genel kurul kararının aksine iş ve eylemde bulunmak için izin ve icazet teşkil etmez. Eski hukuktan gelen tabirle, ""sui emsal misal olmaz"". Aksi halin kabulü ne eşitlik ilkesiyle ne de kooperatif hukuku ilkesiyle bağdaşır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.