Esas No: 2021/40951
Karar No: 2022/7662
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/40951 Esas 2022/7662 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümler temyiz edilmiştir. Ancak, vasiye yapılan tebligatın geçersiz olması nedeniyle sanık tarafından öğrenme üzerine yapılan temyizin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşülmüştür. Yerel Mahkemece verilen hükümler mahkumiyet şeklindedir. Ancak yapılan incelemede, hükümden sonra yürürlüğe giren bazı kanunlar, hakaret suçunda eksik ceza tayini ve savunma hakkının kısıtlanması gibi nedenlerle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bu kararda atıfta bulunulan kanun maddeleri şunlardır: CMK'nın 193, 196, 253/1- 1, 254, TCK'nın 43/1, 53, 61/4 ve 5, 106/1- 1 ve 125/1.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın tebliği sırasında cezaevinde bulunan sanığa bizzat tebligat yapılması gerektiği gözetilmeden vasiye yapılan tebligatın geçersiz olması nedeniyle sanık tarafından öğrenme üzerine yapılan temyizin süresinde olduğu kabul edilerek, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Karar tarihi itibariyle aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, duruşmadan bağışık tutulma talebi bulunmaması karşısında, hükmün verildiği son oturumda duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, yüzüne karşı karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda mahkumiyetine hükmedilmesi suretiyle, CMK'nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan TCK'nın 106/1- 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu ile uzlaşma kapsamında olan hakaret ve kasten yaralama suçlarının birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı ancak hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK'nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu nedenle hakaret ve kasten yaralama suçlarından da uzlaştırma işlemi yapılması gerekliliğinin ortaya çıkması karşısında; anılan Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
3- Oluşa ve dosya kapsamına göre, market önünde sanık tarafından katılana söylenen sözlerin hakaret suçunu oluşturması karşısında, telefon konuşması sırasında sanığın katılana yönelttiği "kes lan" şeklindeki ifadenin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, somut olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçeyle TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
4- Tarafların olayın çıkış sebebini farklı şekilde anlatmaları, sanığın savunmasında, kendisine hakaret etmesi üzerine katılana tokat attığını belirtmesi, tanık ...’un da tarafların birbirlerine hakaret ettiklerini ifade etmesi karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespitine çalışılması; bunun mümkün olmaması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 esas - 367 sayılı Kararında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğinden, tehdit ve kasten yaralama suçu yönünden 5237 sayılı TCK'nin 29, hakaret suçu yönünden de aynı Kanunun 129. maddesinden düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi gerekliliği,
6- Kabule göre de;
Hakaret suçundan kurulan hükümde, TCK'nın 125/1. maddesi uyarınca tayin edilen temel cezada, TCK'nın 61/4 ve 5. maddelerine aykırı olacak şekilde TCK'nın 43. maddesi, anılan Kanunun 125/4. maddesinden önce uygulanması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.