22. Hukuk Dairesi 2013/28592 E. , 2014/36942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2013
NUMARASI : 2012/128-2013/309
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 18.08.2011 tarihinden itibaren işe devam etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Taraflar arasında, fesih konusu ihtilaflıdır.
Somut olayda davacı temizlik personeli olarak çalışırken dört katlı binanın boyanması işinin kendisine yaptırılmak istendiğini, kabul etmeyince iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia ederek işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı taraf ise 18.08.2011 tarihinden itibaren işe devam etmediğini savunmuştur. Davacı şahitlerinden biri dershanenin boyanmasının istenmesi üzerine işten çıkmak istediğini kendisine söylediğini beyan etmiş, diğeri ise çıkışı ile ilgili bilgi sahibi olmadığını belirtmiştir. Dinlenen davalı şahitlerinden ilki çıkış ile igili bilgisinin bulunmadığını diğeri ise davacının kendisinin işten ayrıldığını beyan etmiştir. Mahkemece iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiği kabul edilmiş ise de şahit beyanları ve dosya kapsamına göre davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, iş sözleşmesini fesheden taraf haklı dahi olsa ihbar tazminatı talep edemeyeceğinden ihbar tazminatının reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Taraflar arasında hizmet süresi yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır
Somut olayda davacı 29.09.2008 - 18.08.2011 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmiş davalı taraf ise davacının sigorta kayıtlarındaki gibi 20.04.2011 tarihinde işe başladığını zira davalı iş yerinin 02.07.2009 tarihinde faaliye geçtiğini daha önce çalışması bulunmadığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı iddiası ve davalı savunması olmak üzere iki seçenekli hesaplama yapılmıştır. Dinlenen iki davacı şahidi de dershanede öğrenci olup biri 2008-2012 tarihleri arasında dershanede öğrenci olduğu diğeri ise kırk, elli gün kadar dershane adın broşür dağıttığını ve davacıyı dört yıldır tanıdığını beyan etmiştir. Mahkemece davacının banka hesabının 20.04.2011 tarihinden önce açıldığı dershanenin isim değiştirmesinden ötürü 02.07.2009 tarihinden önce faliyete geçtiği belirtilerek ilk seçenek üzerinden hüküm kurulmuştur. Çalışma olgusunu ispat yükü davacı üzerindedir. Davalı itirazı doğrultusunda Milli Eğitim Müdürlüğüne yazı yazılmak sureti ile davacı şahitlerinden S.. M.."nun 2008-2012 tarihleri arasında dört yıl dershanede öğrenci olup olmadığı araştırılarak tespit edilmeli ve şahitlerin dershanede öğrenci oldukları dönemler dikkate alınarak oluşacak sonuca göre davacının hizmet süresi yönünden karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Öte yandan fazla çalışma alcağının da davacı şahitlerinin öğrenci oldukları dönemle sınırlı olarak kabulü gerekir.
Belirtilen yönler gözetilmeden verilen kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.