Esas No: 2020/5645
Karar No: 2022/67
Karar Tarihi: 11.01.2022
Danıştay 4. Daire 2020/5645 Esas 2022/67 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/5645 E. , 2022/67 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/5645
Karar No : 2022/67
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Mağazacılık ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2009/1 ila 5, 8 ila 12, 2010/2, 3, 4, 6 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat İnşaat Malz. Gıda Mar. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … Vergi Dairesi mükellefi … Teks. Kimya Tem. Peyzaj ve … Düz. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının tetkikinden, adı geçen mükellefler tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayanmadığı anlaşıldığından, söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden, düzenlenen faturaların sahte olduğu ortaya konulamadığından söz konusu faturalar nedeniyle yapılan tarhiyatlarda ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı tarhiyatın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, aleyhe verilen hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz dilekçesinde, temyiz konusu kararın redde ilişkin kısmı ile davalı idarenin kararın kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısımları yönünden ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin cezalı tarhiyatlara ilişkin temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi Kenan Yapıcı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; binaların genel temizliği işi ile iştigal etmek üzere 16/04/2009 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, adresinde bulunamaması sebebi ile 31/12/2010 tarihinde mükellefiyetin re'sen terkin edildiği, defter ve belgelerin ibraz yazısının tebliğine rağmen ibraz edilmediği, 4 ayrı şirkette ortaklığı bulunduğu, şirketlerin katma değer vergisi matrahlarının yüksek olduğu, mükellefiyet kayıtlarının re'sen terkin edildiği, 16/04/2009 tarihli yoklamada; işyerinin 40 m² olduğu, çalışan işçisinin olmadığı, 15.000 TL kırtasiye malzemesinin bulunduğu, 04/06/2009 tarihli yoklamada, … Vergi Dairesi müdürlüğü mükellefi olduğu yeni iş yerinin 40 m² civarında olduğu, işçisinin bulunmadığı, tekstil malzemeleri alım satımı işi yaptığı, 20.000 TL değerinde iplik ve konfeksiyon aksesuarı bulunduğu, 12/06/2009 tarihli yoklamada … Vergi Dairesi mükellefi olduğu, yeni iş yerinin 30 m² civarında olduğu, 2 işçi çalıştığı, faaliyet konusunun simitçilik olduğu, demirbaş olarak 6 masa 12 koltuk, buzdolabı, 2 fırın, ve tv olduğu, 09/12/2009 tarihli şube açılış yoklamasında; işyerinin 80 m² olduğu, 2 işçi çalıştığı, faaliyet konusunun kağıt kırtasiye malzemeleri toptan satışı olduğu, muhtelif büro malzemelerinin olduğu, 19/03/2010 tarihli Ümraniye Vergi Dairesine bağlı adreste yapılan yoklamada; adreste … ünvanlı firmanın bulunduğu, mükellefin tanınmadığı, simit işi yapan birilerinin yaklaşık 8 ay önce mahalleyi terk ettiği, 06/06/2010 tarihli şube adresinde yapılan yoklamada; adresin kapalı olduğu, 07/10/2010 tarihli Beyoğlu adresinde yapılan yoklamada; işyerinin 60 m² olduğu, işyerinde çalışanın olmadığı, temizlik hizmetleri alanında faaliyet gösterdiği, muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu, 13/01/2011 tarihli yoklamada mükellefin adreste olmadığı, 1-2 gün kaldıktan sonra adresi terk ettiği, 2009 yılı Ba-Bs analizinde toplam 1.797.135,21 TL tutarında satış yaptığını beyan etmesine rağmen karşı tarafın bildirimlerine göre 1.702 belge karşılığı 11.393.888,00 TL tutarında satış yaptığı, mükellefe mal ya da hizmet satıldığına ilişkin diğer mükellefler tarafından herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, mükellefiyet kaydının re'sen silinmesine rağmen fatura düzenlemeye devam ettiği, mükellefin kendi adına tahakkuk eden vergilerle ilgili hiç ödeme yapmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, söz konusu mükellefin belirtilen ciroları yapacak ticari kapasite ve organizasyonunun (şube, işçi, mal ve hizmet alımı vb.) bulunmadığı, kısa süre içinde dört farklı adreste dört farklı konuda faaliyette bulunduğunu beyan ettiği, sürekli vergi dairesi değiştirdiği dikkate alındığında anılan mükellef tarafından davacıya ilgili dönemlerde düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, Vergi Mahkemesi kararının anılan firma tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatların kaldırılmasına ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının redde ilişkin kısmı ile kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının Kenan Yapıcı'dan alınan faturalardan kaynaklı cezalı tarhiyatların kaldırılmasına ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.