Esas No: 2021/43606
Karar No: 2022/7703
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/43606 Esas 2022/7703 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/43606 E. , 2022/7703 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin sanık hakkında müşteki ... haricindeki diğer mağdur/müşteki/katılan polis memurlarına yönelik görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan “2-B” ve “2-D” olarak numaralandırılmış hükümlere yönelik olduğu belirlenerek, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1) Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu'nun ....karar sayılı ve ... tarihli kararında da kabul edildiği üzere TCK' nın 43. maddesinin ikinci fıkrası; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın Kanunun 43/1. maddesine göre artırılacağı öngörülmüştür. Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, 34 YM 398 plakalı araç ile süratli bir şekilde motorize ekibinde görevli trafik polisinin önünden geçen sanık ...’ın dur ihtarına uymaması ve izini kaybettirmesi daha sonra park halinde bulunan sanığın sevk ve idaresindeki aracın plakalarının mühürsüz olduğu ve ruhsat bulunmadığı için plakaların araca ait olup olmadığı tespit edilemediğinden aracın incelenmesi için otoparka çektirilmesi üzerine sanık ... ve dosyadaki yargılama neticesinde hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verilen ...’nin otoparka gelmesi, şahısların aracın çekilemeyeceği ve kendilerine verilmesi gerektiğinden bahisle motorize ekibinde görevli trafik memuru ... ve diğer trafik polisleri ... ve ...’ı tehdit ettikleri, daha sonra aracın incelenmesi için asayiş ekiplerinin olay yerine gelmesi, motorize trafik ekibinde görevli polis memuru Adnan Akman’ın olay yerinden ayrılmak istemesi üzerine bu kez sanık ...’ın polis memurunu tehdit edip hakaret etmesi, kendisini uyaran olay yerinde bulunan diğer tüm polis memurlarına da hakarette bulunması ve polis memuru katılan ...'e yumruk atıp sol el parmağını ısırması biçiminde gerçekleşen eylemlerinin bütün halinde tek bir hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını oluşturduğu ve TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca artırım yapılarak hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından hükümler kurulması gerektiği gözetilmeden, müşteki ...’a yönelik hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçları ile sanığın diğer mağdur/müşteki/katılan polis memurlarına yönelik hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarının bağımsız birer fiil oldukları kabul edilerek ayrı ayrı hükümler kurulmuş ise de; sanık hakkında müşteki ...’a yönelik görevi yaptırmamak için direnme ile hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olması da gözetildiğinde, yukarıda anlatıldığı şekilde TCK’nın 43. maddesi uyarınca tek bir görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından ceza verildikten sonra, temyiz edilmediği için kesinleşen müşteki ...’a yönelik hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlerdeki cezalar mahsup edilerek hüküm kurulması zorunluluğu,
2) Olayın meydana geldiği iddia edilen otoparkın aleni yerlerden olup olmadığı saptanıp sonucuna göre sanık hakkında hakaret suçunda TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3) Sanık hakkında hakaret sucundan kurulan “2-D” olarak numaralandırılmış hükümde, mahkum olduğu “1 yıl 3 ay” süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nın 53/1-3. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.