Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2490 Esas 2019/1803 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2490
Karar No: 2019/1803
Karar Tarihi: 21.02.2019

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2490 Esas 2019/1803 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, katılanın kimlik bilgilerini kullanarak sahte kira sözleşmesi düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlemiş ve mahkum edilmiştir. Ancak suçun işlenmesinde kullanılan sözleşmenin aslı elde edilemediği için, belgenin fotokopi olarak ibraz edilmiş olması halinde, özel belgede sahtecilik suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı ve belgelerin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle belgenin duruşmada incelenip özellikleri ve aldatma yeteneği tartışılmalı, suçun oluşup oluşmadığı tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda TCK'nin 211. maddesi de vurgulanarak, yazılı şekilde eksik araştırma sonucu karar verilmesi nedeniyle hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nin 211. maddesi (Özel belgede sahtecilik suçu)
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi (Bozma kararı)
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi (Uygulama esasları)
11. Ceza Dairesi         2017/2490 E.  ,  2019/1803 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın, katılanın kimlik bilgilerini kullanarak sahte kira sözleşmesi düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; suça konu kira sözleşmesinin aslının elde edilemediği, ancak bu sözleşmenin Salihli 2. İcra Dairesi’nin 2011/4638 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibine konu edildiğinin anlaşılması karşısında; kira sözleşmesi aslının icra dairesine sunulup, sözleşme aslı ibraz edildikten sonra aslı gibidir onayının yapılıp yapılmadığının ya da yalnızca fotokopi belgenin mi ibraz edildiği hususunun açıklığa kavuşturulmasından sonra, belgenin fotokopi olarak ibraz edilmiş olması halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgelerin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık yeteneği bulunmayacağından özel belgede sahtecilik suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı, belge aslının ibrazı üzerine onay işleminin yapılmış olduğunun tespiti halinde ise, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgenin duruşmada incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belgenin dosya içerisine konulması, aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılması ve suçun oluştuğu tespit edilirse, katılanın sanığın iş yerinde kiracı olarak avukatlık yaptığını beyan etmesi gözetilerek sanık hakkında TCK’nin 211. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının da değerlendirilmesinden sonra hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.