Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1486
Karar No: 2021/2797
Karar Tarihi: 14.04.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2021/1486 Esas 2021/2797 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2021/1486 E.  ,  2021/2797 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dairemizin 14.10.2020 tarihli 2016/18716 Esas, 2020/6214 Karar sayılı mahalline iade kararı gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşıldığından, bu kez daha dikkatlice okunarak yeni bir yazışmaya sebebiyet verilmeksizin ve aksine davranışın hukuki sorumluluk gerektireceği dikkate alınmak suretiyle;
    I) 7201 sayılı Tebligat Kanununun;
    1)"Bilinen Adreste Tebligat" kenar başlıklı 10. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
    Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.",
    2)"Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" kenar başlıklı 21. maddesinde,"Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
    Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
    Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.",
    II) Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin;
    "Bilinen adreste tebligat" kenar başlıklı 16. maddesinde; "(1) Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır.
    (2) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79"uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir." Hükümlerine yer verilmiştir.
    Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Buna göre, ilk defa bildirilen adresin muhatabın (davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır.
    Tebligat Kanununda değişiklik öngören maddelerin gerekçelerine göre, tebliğ işleminin iki veya üç tebligatla yapılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Tebligat Kanununda yapılan değişiklikten sonraki hükümlerde ve bu değişikliğe uygun olarak çıkarılan uygulama yönetmeliği hükümlerinde, muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde ilk tebliğin 21/2"ye göre yapılacağına imkan tanınmamış, aksine bildirilen adres, adres kayıt sistemindeki adres olsa dahi tebligatın 10/1 ve 21/1 maddelere göre yapılacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, ikinci tebliğin 21/2"ye göre yapılabileceği belirtilmiştir.
    Ayrıca Yönetmeliğin 16. maddesinde, Kanunun 21/2. maddesine göre çıkarılacak tebligatların açık mavi renkli zarflarla yapılacağı belirtilerek, bu usulün hemen başvurulacak bir yol olmadığına, istisna olarak ve belirli şartların oluşması halinde başvurulacak bir tebligat şekli olduğuna da işaret etmektedir. İlk defa bildirilen adres, adres kayıt sistemindeki adres olsa dahi, tebliğ evrakının Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması, Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesince muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    Tebligat Kanununun 21. maddesinin birinci fıkrasına göre kendisine tebligat yapılacak kimse veya onun adına tebligatı almaya kanunla yetkili kılınanlardan hiç birisi gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden çekinirse tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine yada memuruna imza karşılığı teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır.
    Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbirinin gösterilen adreste sürekli olarak bulunmaması durumunda tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekeceği; ikinci fıkrasında muhatap ölmüşse veya gösterilen adresten sürekli olarak ayrılmış ve yeni adresi de tebliğ memurunca tespit edilememişse tebligat evrakının, tebligatı çıkaran mercie geri gönderileceği belirtilmiştir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince somut olayda, bir önceki mahalline iade kararında, bir kısım davalıların adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak yasal temyiz süresinin beklenilmesi sonra dosyanın Dairemize gönderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davalılardan ..."na gerekçeli kararın Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği; tebliğ evraklarına, adres kapalı olduğundan ismini bildirmeyen komşusuna haber verilerek bir örneğin kapıya yapıştırıldığı yazılmıştır. Tebligat parçasında, muhatabın adresinde bulunmama halinin geçici mi yoksa sürekli mi olduğu belirtilmediği gibi komşu ismi ve imzası da bulunmamaktadır. Bu durumda tebligat işleminin kanun ve uygulama yönetmeliğinin hükmüne uygun yapıldığı söylenemeyeceğinden 7201 sayılı Tebligat Kanununun ilgili hükümleri uyarınca adı geçen davalıya gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğinin sağlanması ve yasal temyiz süresinin beklenilmesi sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 14.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi