21. Hukuk Dairesi 2019/1134 E. , 2020/1749 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A) DAVACININ İSTEMİ :
Dava, davacının 2011 ile 2014 yılları arasında Tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6552 sayılı Yasada öngörülen ihya ve yapılandırma hakkından faydalandırılması gerektiğinin tespiti istemlerine ilişkindir.
B) DAVALININ CEVABI :
Davalı Kurum vekili, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
C) İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile “davacının 17/05/2011 - 05/06/2014 tarihleri arasındaki 2926 sayılı yasa kapsamında Tarım Bağkur hizmetinin iptaline ilişkin kurum işleminin iptaline, davacının 17/05/2011 - 05/06/2014 tarihleri arasında 2926 sayılı yasa kapsamında tarım bağkur sigortalısı olduğunun ve tahsis talep tarihinin takip eden ay başı olan 01/04/2016 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, ” şeklinde karar verilmiştir.
D) BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN KARARI :
“İlk Derece Mahkemesi kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı H.M.K."nın madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
E) TEMYİZ TALEBİ :
Davalı Kurum vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile cevap dilekçesinde belirtilen hususlar yinelenmek suretiyle kurulan Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
F) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01/07/1994 tarihi itibariyle tevkifata istinaden Tarım Bağ-Kur sigortalılık kayıt ve tescilinin yapıldığı, Tekel Kurumununn yazı cevabı ile davacı adına haziran 1994, temmuz 1995 haziran 1999, haziran 2000 tarihlerinde Tarım Bağ-kur prim kesintilerinin yapılmış olduğunun Mahkemeye bildirildiği, davacı tarafından Kuruma sunulan 25/11/2014 tarihli dilekçeyle emeklilik talebinde bulunulduğu, kurumun dava konus dönemde tevkifat olmaması ve oda kaydının usulsuz olarak geriye çekildiği gerekçeleriyle talebi reddettiği anlaşılmaktadır.Uyuşmazlık davacının 17/05/2011 - 05/06/2014 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.Gerçekten Yargıtayın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması ya da ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.İlk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.Öte yandan, 11/09/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 58. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 54. maddesi hükmü ile;"Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4"üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır. 4"üncü ve 7"nci maddeler ile 2926 sayılı Kanunun 2"nci, 5"inci ve 9"uncu maddelerine göre kayıt ve tescili yapılanların, sigortalılık tescil ve sürelerine esas tarımsal faaliyetleri ile ilgili kurum ve kuruluş üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine sigortalılıkları geçersiz sayılarak iptal edilenlerin, tescillerinin yapıldığı tarihten 31/12/2010 tarihine kadar geçen sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla, 4"üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra birinci ve ikinci fıkralar uyarınca hizmet iptali yapılmaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tevkifata dayalı sigortalılık olup uyuşmazlık konusu dönem içerisinde teslim ettiği ürünlerden dolayı davacı adına haziran 1994, temmuz 1995 haziran 1999, haziran 2000 tarihlerinde sigortalılık prim kesintileri gerçekleştirilmiş, davacı adına yapılmış başkaca sigortalılık prim kesintisi ya da ürün teslimi bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacı yönünden 17/05/2011 - 05/06/2014 tarihine kadar olan dönemde Tarım Bağ-Kur sigortalılık koşulları oluşmadığından bu dönem için de davacının talebi doğrultusunda karar verilmesi hatalı olmuştur.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar kaldırılmalı, İlk Derece Mahkemesi hükmü bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.