Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/57
Karar No: 2018/124
Karar Tarihi: 07.02.2018

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/57 Esas 2018/124 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini reddetti. Alacaklı tarafından temyiz edilen karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından bozuldu. Ancak yerel mahkeme, önceki kararında direndi ve bu karar da ihtiyati haciz talep eden alacaklının temyizi sonucu Hukuk Genel Kurulu’na taşındı. Uyuşmazlık, bir çek üzerindeki cironun hangi amaçla yapıldığı sorusunun yanıtlanmasına dayanmaktadır. Kanunen ihtiyati haciz kararlarının acil sonuçlar doğurduğu göz önüne alındığında, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları kesin nitelikte olduğu belirtilmiştir. Bu sebeple, bozma kararına uyulmadan önceki kararda direnilmesi hukuken yanlış kabul edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- İcra ve İflas Kanunu (İİK) Madde 257: Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan mallarını, alacaklarını ve diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
- İİK Madde 258: İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu
Hukuk Genel Kurulu         2017/57 E.  ,  2018/124 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “ihtiyati haciz” talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince talebin reddine dair verilen 10.09.2014 gün ve 2014/739 D.İş., 2014/738 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13.01.2015 gün ve 2014/17912 E., 2015/187 K. sayılı kararı ile,
    (…İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, müvekkilinin alacaklı bulunduğu 25/08/2014 keşide tarihli çeke dayalı olarak 25.500,00 TL için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan incelemede, gerek 6762 sayılı TTK gerekse 6102 sayılı TTK kapsamında çekin rehin cirosu ile devrinin mümkün olmadığı, çekin rehin cirosu ile devri yasak olduğundan hamilin hak iddiasında bulunamayacağı, esasen bankaların müşterilerine kullandırdığı krediler nedeniyle müşterilerinden ciro yoluyla edindikleri çeklerde temlik veya tahsil cirosu olmayacağı, kredinin teminatı olmak üzere kredi müşterilerinden ciro yoluyla çeklerin alındığı, bu ciroların da rehin cirosu olabileceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili temyiz etmiştir.
    İstem, ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir.
    İhtiyati haczin şartları İİK’nın 257. maddesinde belirlenmiştir. Buna göre, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.”
    Somut olayda, ihtiyati haczin şartlarının oluşup oluşmadığının yukarıda anılan madde hükmüne göre belirlenmesi gerekirken, dosya kapsamında çekin rehin cirosuyla verildiğine dair delil bulunmadığı halde mahkemece, alacaklı sıfatını haiz olan tarafın banka olması nedeniyle, bankaların kredi müşterilerinden ciro yoluyla aldıkları çeklerdeki ciroların rehin cirosu olduğu kabul edilerek ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....)
    gerekçesiyle ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki tüm bilgi ve belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Talep ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
    İhtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararı ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, kredi borçlusu tarafından, herhangi bir kayıt konulmaksızın yapılan ciro ile bankaya verilen çek üzerindeki cironun hangi amaçla yapıldığı (temlik, tahsil, rehin vs.) ve burada varılacak sonuca göre banka lehine ciro edilen çeke dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin yasal şartların (İİK. m. 257) oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Hukuk Genel Kurulunda uyuşmazlığın çözümüne geçilmeden önce, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 258. maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz talebini reddeden yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay Özel Daire kararına karşı direnme kararı verilmesinin mümkün olup olmadığı hususu ön sorun olarak ele alınıp tartışılmıştır.
    Ön sorunun çözümü için uygulanması gereken mevzuatın açıklanmasında yarar vardır.
    İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 257 ilâ 268. maddeleri arasında yer almaktadır.
    Bilindiği üzere rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan mallarını, alacaklarını ve diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir (İİK. m. 257).
    Eldeki uyuşmazlık ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin hükmün temyizine yönelik olup, bu husustaki düzenleme İİK’nun 258. maddesinde yer almaktadır.
    Anılan kanun hükmü aynen; “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.
    Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.
    İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.” şeklindedir.
    Kanun hükmünde bölge adliye mahkemesinin verdiği kararın kesin olacağı açıkça belirtilmiş durumdadır.
    Şu durumda ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkeme kararına karşı, alacaklı tarafından istinaf (eldeki dosya bakımından temyiz) kanun yoluna başvurulması üzerine, Özel Dairece verilen bozma kararı, İİK’nun 258. maddesi gereğince kesindir. Kesin nitelikteki bu bozma kararına karşı yerel mahkemece direnme kararı verilmesi usulen olanaklı değildir.
    Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.07.2013 gün ve 2013/11-38 E., 2013/1061 K.; 24.12.2014 gün ve 2014/11-565 E., 2014/1079 K.; 04.11.2015 gün ve 2014/11-559 E., 2015/2409 K.; 13.04.2016 gün ve 2014/11-575 E., 2016/509 K. sayılı kararları da aynı yöndedir.
    Hâl böyle olunca ihtiyati haciz kararlarının acil sonuçlar doğuran niteliği gereği kanun koyucunun iradesinin nazara alınmasının gerektiği, istinaf mahkemesinin vereceği kararın kesin olması karşısında, bu konuda Yargıtay tarafından verilen kararın da kesin olacağı ve İİK’nun 265. maddesinde de bu yönde düzenleme bulunduğu, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karara karşı yapılan kanun yolu başvurusu sonucu verilen bozma kararının kesin olduğuna karar verilmiştir.
    O hâlde kesin nitelikteki Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: İhtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı usulden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 07.02.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi