3. Hukuk Dairesi 2019/4 E. , 2019/1039 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BOLU 1. ASLİYE (TÜKETİCİ) HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıların davaya konu yerde kiracı ve kat maliki olduklarını, 08.10.2004 tarihli aboneliğin kalıcı konutlar 28. ada iş merkezinin ortak alanına ilişkin olduğunu, 15.04.2005 ve 08.06.2005 tarihlerinde aboneliğe konu sayaçta yapılan kontrollerde, kapasitif enerji tüketiminin, aktif tüketimin %20"sinden fazla olduğunun görüldüğünü, sayacın muayene gönderildiği fakat sayaçta arıza ve hata kaydedilmediğinin belirtildiğini, abonenin iki kez reaktife girmesi nedeni ile 18.08.2005 son ödeme tarihli 23.583,84 TL faturanın gönderildiğini fakat davalıların bu fatura bedelini ödemediklerini, davalıların fatura bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek 25.375,39 TL ana para, 2.976,60 TL gecikme zammı, 535,79 TL gecikme zammı KDV"si olmak üzere toplam 28.887,78 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davalılar ..., ..., ... ( Nejdet ) ... ..., ..., ... ve ... haklarında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalılar; ...-i Maliye, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., Ali Akdaş, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve Asli Müdahil Kalıcı Konutlar 28.Ada İş Merkezi Yöneticiliği hakkında açılan alacak davasının kısmen kabulüne, 267,07 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
1-Her ne kadar mahkemece gerekçeli kararda Tüketici Mahkemesi sıfatıyla karar verilmiş ise de, yargılama sırasında davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmesine ilişkin bir ara karar alınmadığı dosya kapsamından da anlaşıldığından, gerekçeli kararda Tüketici Mahkemesi ibaresine yer verilmesinin maddi hataya dayalı ve mahallinde düzeltilebilecek nitelikte olduğu anlaşılmakla bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297.maddesinin 1.fıkrasında mahkeme hükmünün kapsamı açıkça belirlenmiş, 2. fıkrasında ise “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” denilmiştir. Dava sonunda mahkemece verilen karar ile, kimin lehine kimin aleyhine karar verildiği, davalının neye mahkum edildiği tereddütsüz anlaşılmalıdır. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir. (Hukuk Genel Kurulu - 2015/10-3513 Esas; 2018/1605 Karar sayılı ilamı.)
Somut olayda, mahkemece hüküm fıkrasının 1. bendinde davalılardan ... hakkında davanın husumetten reddine karar verildiği, 2. bendinde ise yine aynı davalı ... hakkında, davanın kısmen kabulüne 267,07 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır. HMK" nın 297.maddesi uyarınca, hükümde taraflara yükletilen ödevlerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde çok açık ve icra edilebilir nitelikte olması gerekirken, davalılardan ... hakkında çelişkili ve infazda duraksama uyandıracak nitelikte hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda ikinci bentte açıklanan nedenlerle HUMK" un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK" nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.