7. Ceza Dairesi 2021/11950 E. , 2021/12050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM :Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- 02.04.2014 tarihli arama tutanağına göre, sanığa ait matbaada yapılan aramada, 14.350 adet çeşitli yayın evlerine ait kitap kapakları, 2500 adet Hayal isimli kitaba ait forma, 1 adet kesme makinesi ile 1 adet kırma makinesinin ele geçirilmiş olması ve bilirkişi raporuna göre, suça konu formalar ile kapakların korsan ve bandrolsüz olduğunun belirtilmesi; formaların kesimi yapılıp ciltlemesi tamamlandığında kitap şeklinde yayınlanabilecek nitelikte olması ve suça konu ürünlerin henüz kesimi yapılıp ciltlemesinin gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, şikayetçi vekilinin dava konusu materyal ile ilgili olarak 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahibi olduğunu kanıtlayan belgeleri usulüne uygun şekilde ibraz etmediği hususu da göz önünde bulundurulduğunda, sanığın eyleminin 5846 sayılı Kanunun 81/4. maddesinde düzenlenen bandrol yükümlülüğüne aykırılık eylemine teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK"nun hazırlanmasında esas alman suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; ...Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi"nin 10.09.2015 tarih ve 2014/460 Esas, 2015/584 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2021/18484 esasında kayıtlı olan, ... Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi"nin 05.03.2015 tarih ve 2014/522 Esas, 2015/94 sayılı kararı ile verilip Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 2018/2165 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen dava dosyası, ... Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi"nin 13.05.2015 tarih ve 2014/573 Esas, 2014/361 sayılı kararı ile verilip 02.06.2021 günü incelemesi yapılan ve Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 2021/6090 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen dava dosyasının mevcut bulunduğunun tespit edilmesi karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığa ait kesinleşen dosyanın getirtilip incelenerek aslı ya da ilgili belgelerin örneklerinin dosya arasına konulması, eylemin TCK"nun 43.
maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezanın mahsubunun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Şikayetçi ... vekilinin dava konusu materyal ile ilgili olarak 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahibi olduğunu kanıtlayan belgeleri usulüne uygun şekilde ibraz etmediği gözetilmeden, anılan meslek birliğinin davaya katılmasına karar verilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
4-5237 sayılı TCK"nin 58. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilirken, hangi adli sicil kaydının tekerrüre esas alındığının belirtilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.10.2021 tarihinde Üye ..."ın eylemin 5846 sayılı Kanunun 81/4. maddesine teşebbüs niteliğinde olmadığına dair karşı oyu ve oy çokluğuyla karar vedi
KARŞI OY
5846 sayılı kanunun 81/4 maddesi; “Bandrol yükümlülüğüne aykırı ya da bandrolsüz olarak bir eseri çoğaltıp satışa arz eden, satan, dağıtan veya ticarî amaçla satın alan ya da kabul eden kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.” hükmünü amirdir.
5846 sayılı kanunun 71/1 maddesi; “Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” şeklindedir.
5846 sayılı kanunun 81/4 maddesinde bir eseri çoğaltıp satışa arz edenler için cezai yaptırım öngörülmüştür. Bu düzenlemeye göre suçun oluşması için bir eserin çoğaltılması tek başına yeterli olmayıp, bunun yanında satışa arz edilmesi zorunludur. 5846 sayılı kanunun 71/1 maddesinde açıkça çoğaltan tabiri kullanıldığı ve çoğaltma cezai yaptırıma bağlandığı halde, 81/4 maddesinde çoğaltan tabiri kullanılmamış, “çoğaltıp satışa arz eden” tabiri kullanılmıştır.
Somut olayda sanığın suça konu eserleri usulsüz çoğalttığı sabit ise de, çoğaltıp satışa arz eden olmadığı için, şikayet koşulunun varlığı halinde 5846 sayılı kanunun 71/1 maddesindeki suç oluşur. Sanığın gelecekteki eylemleri öngörülerek bir cezai müeyyide uygulanması mümkün değildir. Belirttiğim nedenlerle sayın çoğunluğun eylemin 5846 sayılı kanunun 81/4 maddesindeki suça teşebbüs niteliğinde olduğuna dair görüşüne katılmıyorum.