Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8362
Karar No: 2018/3743
Karar Tarihi: 15.05.2018

Yağma - kasten yaralama - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2015/8362 Esas 2018/3743 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık hakkında kasten yaralama suçundan adli para cezası ve yağma suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, adli para cezasının kesin nitelikte olması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Yağma suçuyla ilgili olarak ise, taraflar arasında tartışmaya neden olan bir ev bulunup bulunmadığı ve tarafların ne miktarda masraf yaptığı konusunda deliller toplanmadan karar verilmiştir. Ayrıca, suçun işlenme şekline göre uygun kanun maddesi uygulanmamış ve yargılama giderlerinin detaylı bir şekilde belirtilmemiştir. Kararda, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 149. maddesi, TCK'nın 53. maddesi ve CMUK'un 317. maddesi yer almaktadır.
6. Ceza Dairesi         2015/8362 E.  ,  2018/3743 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağma, kasten yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    I-Sanık hakkında kasten yaralama suçunan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık hakkında hükmolunan doğrudan adli para cezasının miktarı bakımından, 14/04/2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, üç bin liraya kadar olan mahkumiyet hükümlerinin kesin nitelikte olması ve temyiz kabiliyetinin de bulunmaması nedeniyle sanık ... (Cik) savunmanlarının temyiz isteğinin, CMUK"nın 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
    II-Sanık hakkında yağma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Yakınan ...’in, olay günü, oğlu olan sanık ...’ın (...), bıçak tevcih etmek suretiyle, aralarındaki ihtilaf konusu olan evin tapu kaydını kendisine devretmesini istediğini ileri sürdüğü,
    Sanığın ise tüm aşamalarda, ihtilafa konu evin, kendi parası ile yapılmış olduğunu, bu nedenle mağdurun kendisine borçlu olduğunu savunduğu, tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosyada, birinci derecede kan hısmı olan tarafların anılan evin yapımına harcanan masraflara ilişkin herhangi bir belge de ibraz etmedikleri dikkate alındığında,
    Öncelikle, taraflar arasında tartışmaya neden olan bir ev bulunup bulunmadığı, varsa niteliği ve piyasa değeri ile tarafların ne miktarda ve/veya ne şekilde masraf yaptıklarına dair tüm deliller toplanıp, sonucuna göre mağdur ...’in sanığa herhangi bir borcu olup olmadığı duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlendikten sonra, delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik soruşturma ile yetinilip, duruşmaya devamla, yerinde yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-Kabul ve uygulamaya göre; suçun silahla ve gece vakti işlendiği kabul edilmesine karşın, 5237 sayılı TCK’nun 149. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi yanısıra (h) bendi ile uygulama yapılması gerekirken, aynı madde ve fıkranın, olayda uygulama olanağı bulunmayan (d) bendi ile uygulama yapılması,
    3-Ceza davalarında yargılama giderinin, hükmün tamamlayıcı parçası olduğu ve denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı dökümü ile hüküm fıkrasında gösterilmesi gerektiği, zira, sanığın neyi ne miktarda ödeyeceğini bilme hakkı bulunduğu, dolayısıyla sanığın temyizinin yargılama gideri adı altında hükmolunan miktarı da kapsadığı dikkate alındığında, tefhimle infaza esas kısa kararın ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarında yargılama giderinin tahsil şeklinin gösterilmemesi,
    4-Mahkumiyet hükmünün doğal sonucu olan TCK"nın 53. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile ortaya çıkan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... (...) savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi