Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/218 Esas 2013/2879 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/218
Karar No: 2013/2879

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/218 Esas 2013/2879 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2012/218 E.  ,  2013/2879 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, Kurum tarafından yersiz tahsil edilen prim ve gecikme zammının yasal faiziyle birlikle istirdatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlatıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı yersiz alınan primlerin iadesini düzenleyen 5510 sayılı Yasanın 89. maddesidir.
    Davacının ortağı olduğu limited şirketin, prim borcu nedeniyle 6183 sayılı Yasa uyarınca yapılan icra takibi kapsamında davacıya ait gayrimenkulun kaydı üzerine haciz konulmuş olup, davacı zamanaşımına uğramış olan takibe konu borcu icra tehtidi altında ödemiş olması nedeniyle yaptığı ödemenin istirdatını istemiş olup, mahkemece, zamanaşımına uğrayarak eksik borç haline gelen alacağın istirdatının mümkün olmadığına dayalı olarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Öncelikle belirtilmelidir ki, zamanaşımı tarafın aslında borçlu olduğu bir edimi özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkan veren bir haktır. Hukuk Genel Kumlunun 02.11.1983 gün ve 2802/1047 sayılı kararında da belirtildiği üzere, zamanaşımı alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden (dava edilebilme) niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu eksik borç haline dönüştürmekte ise de, davacının ödemeyi icra tehtidi altında yaptığı gözetilmemiştir. Bu nedenle, Mahkemece, ödemeden önce itirazi kayıt ileri sürülüp sürülmediği ve davacının ödemeyi kendi adına yapıp yapmadığı araştırılarak, sonucuna güre bir karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açılanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.