Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2021/8870
Karar No: 2022/62
Karar Tarihi: 11.01.2022

Danıştay 4. Daire 2021/8870 Esas 2022/62 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/8870 E.  ,  2022/62 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2021/8870
    Karar No : 2022/62

    KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN : ...Vergi Dairesi Başkanlığı (...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Dördüncü Dairesinin 12/09/2019 tarih ve E:2017/4131, K:2019/5307 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
    SAVUNMANIN ÖZETİ : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilmesi isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince işin gereği görüşüldü:
    Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın düzeltilmesini gerektirecek nitelikte görüldüğünden, Danıştay Dördüncü Dairesinin 12/09/2019 tarih ve E:2017/4131, K:2019/5307 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek, .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına ilişkin temyiz başvurusu yeniden incelendi:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrasında, "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden; davanın kabulüne ilişkin ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının bozulması istemiyle davalı idare tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine kararın kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verildiği, bunun üzerine davalı idare tarafından 17/09/2020 tarihinde kararın düzeltilmesi isteminde bulunulduğu, ancak dava dosyasına davacı ...'ın 21/03/2018 tarihinde vefat ettiğine ilişkin belgeler girmesi üzerine .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
    Bu hukuki durum karşısında; .... Vergi Mahkemesince işlemden kaldırma kararının verilmesinden önce, davalı idare tarafından 17/09/2020 tarihinde kararın düzeltilmesi isteminde bulunulduğu anlaşılmış olup, mahkeme tarafından yukarıda belirtilen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca işlem yapılması gerekmektedir.
    Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüne, .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 11/01/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    Düzeltilmesi istenilen kararda yer alan (XX) karşı oyda belirtilen gerekçe ile davalı idarenin kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Daire kararı kaldırılarak Mahkeme kararının dava konusu ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin 2006/1,2 dönemlerine ait katma değer vergileri, vergi ziyaı cezaları ve gecikme faizlerine ilişkin kısımlarına yönelik hüküm fıkrasının da bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.


    (XX) KARŞI OY:
    ...Nakliyat Petrol Ürünleri Turizm İnşaat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'nin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin 2006 takvim yılının Ocak ve Şubat dönemlerine ait katma değer vergileri, vergi ziyaı cezaları ve gecikme faizlerine ilişkin kısımları ile ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır. .
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3622 sayılı Kanun ile değişik mülga 54. maddesinde, "Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar ile bölge idare mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde taraflarca ... kararın düzeltilmesi istenebilir." kuralına yer verilmiştir.
    2577 sayılı Kanunun ''Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik'' başlıklı 26. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına, gerçek kişi olan tarafın ölümü halinde idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği; (4) numaralı fıkrasında ise dosyaların işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ‘’Adil Yargılanma Hakkı’’ başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında, herkesin medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili davasını makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahip olduğu düzenlemesi yer almıştır. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi (AYM) de makul sürede yargılanma hakkını Anayasanın 36. maddesinde yer verilen adil yargılanma hakkının bir parçası olarak görmüştür (Gülseren Gürdal ve Diğerleri, B. No: 2013/1115, 05/12/2013, § 43). Anayasanın 141. maddesinin son fıkrasında da davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevleri arasında sayılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve AYM kararları incelendiğinde; mahkemelerin, yargılamanın makul sürede olup olmadığını incelerken kimi ölçütler oluşturduğu görülmektedir. Buna göre AİHM’in, bir yargılamanın süresinin makul olup olmadığını incelerken her davanın kendi somut durumunu gözettiği ve davanın karmaşıklığı, başvuranların ve yetkili makamların yargılama sürecindeki davranışları ile ilgililer için davanın konusunun arz ettiği önem gibi ölçütleri (Frydlender/Fransa, B. No: 30979/96, 27/6/2000, § 43, Yılmaz / Türkiye, B. No: 36607/06, 04/06/2019, §§ 32) aynı şekilde AYM’nin de makul süre yönünden yaptığı incelemelerde benzer olarak davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususları ölçüt olarak belirlediği görülmektedir. (Güher Ergun ve Diğerleri, B. No: 2012/13, 02/07/2013, § 41-45, Gülseren Gürdal ve Diğerleri, B. No: 2013/1115, 05/12/2013, § 46).
    Bakılmakta olan davada yargılama süreci şöyledir; 30/06/2014 tarihinde davanın kabulüne; temyizi üzerine Danıştay Dördüncü Dairece 19/04/2017 tarihinde kararın bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkeme 19/09/2017 tarihinde bozma kararına uyularak tekrar davanın kabulüne; kararın tekrar temyizi üzerine Danıştay Dördüncü Dairece 12/09/20219 tarihinde kararın kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. Bu arada 29/07/2020 tarihinde nüfus kayıt örneği ile davacının 21/03/2018 tarihinde vefat ettiği bilgisi UYAP’a girmiştir. 07/09/2020 tarihinde mirasçıların (......, ..., ...) vekili Av. .... ...’un vekâletnamesi mahkemeye sunulmuştur. Av. ...tarafından 28/08/2020 tarihinde mirasçılardan ..., ......, ...ve ...’ın mirası reddettiğine dair karar da (22/05/2018) sunulmuştur. Dördüncü Dairenin ikinci bozma kararı 23/07/2020 onaylanmış; 15/09/2020 tarihinde Danıştay kararı idareye tebliğ edilmiş; 17/09/2020 tarihinde idare karar düzeltme talebinde bulunmuş; nihai kararını vermiş olan mahkeme tarafından ise, davacının ölümüne dair bilgilerin dava dosyasına girmiş olması nedeniyle 18/01/2021 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermiştir. 01/03/2021 tarihinde bu karar idareye tebliğ edilmiş; Av. ...’a ayrıca ......, ...’a da tebliğ edilmiş; mirasın reddedildiğine dair bilgi idarede bulunmadığından eş ve çocuklar (mirasçılar) adına 25/02/2021 tarihli yeni ödeme emirleri düzenlenmiş, diğer deyişle idarece mirasçılar aleyhine takip yenilenmiş ve 02/03/2021 tarihinde ödeme emirleri tebliğ edilmiş ve belgeler Mahkemeye ek beyanla dosyanın yeniden işleme alınması için sunulmuş; mirasçı ......vekili Av. ...tarafından davayı takip ettiklerine dair beyanla vekâletname sunulmuş; daha sonrasında davalının karar düzeltme dilekçesi; ..., ..., ...vekili Av. ...’a ve ...vekili Av. ...'e tebliğ edilmiş; dosyanın tekemmülü sağlanarak karar düzeltme talebi hakkında karar verilmek üzere dosya Danıştay’a gönderilmiştir.
    İşlemden kaldırma kararı ve sonrasında taraf oluşumunun sağlanmasından sonra; dosyanın işlemden kaldırma kararının usule uygun olmadığı görüşüyle mahkeme kararının bozulması halinde 2577 sayılı Kanunun 26/1. maddesi kapsamında tekrar aynı karar verilerek ve aynı usul süreci işletilerek dosya karar düzeltme merciine gönderilecektir. Bu durum sonucu itibariyle yargılama sürecini uzatmanın dışında hukuki bir yararı olmayacaktır.
    Yargılamanın makul süre içinde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını kapsayan usul ekonomisi ilkesi göz önüne alındığında; davacının ölümü üzerine davanın sürecinden davalı ve mirasçılar haberdar edilmiş, taraflar karşılıklı olarak davayı takip iradelerini ortaya koymuş olmaları nedeniyle, mirasın reddi kararı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 372. maddesi de gözetilerek, yargılamanın devam ettiği bu dosya üzerinden ölen davacının mirasçıları yönünden yargılamaya devam edilmesi gerekir.
    Ancak dosyanın incelenmesinden, Dairenin 12/09/2019 tarihli kısmen onama, kısmen bozma kararının davalıya tebliğ edildiği halde davacının ölümü nedeniyle mirası reddetmeyen ve taraf olma niteliğini taşıyan/kazanan mirasçıya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Davacının (mirasçının) karar düzeltme yoluna başvurmadığı dikkate alındığında Dairenin kararı davayı takip hakkı kendisine geçen tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden yargılamanın devam etmesi davacının adil yargılanma hakkının ihlal edilmesine sebep olacaktır. Buna göre davacıya karar düzeltme kanun yolu olanağının sağlanması için Daire kararının tebliği ve davacı (mirasçı) tarafından kararın düzeltilmesi isteminde bulunulması halinde karar düzeltme dilekçesinin de idareye tebliğ edilmesi suretiyle dosyanın tekemmülünün sağlanması gerekmektedir. Diğer bir deyişle, ölen tarafın mirasçılarının yargılamaya katılımı sağlanmakla birlikte Dairenin sözü edilen kararının tebliğ edilmemesi nedeniyle karar düzeltme yolu, mirasçıya fiilen kullandırılmamıştır. Mirasçıya yasal haklarını etkili bir şekilde yargı merciine ileri sürebilme imkânının tanınması gerekmektedir. Her ne kadar idarenin karar düzeltme dilekçesi mirasçılara tebliğ edilmiş olsa da Danıştay içtihatları karşı karar düzeltme talebinde bulunma yolunun bulunmadığı şeklinde olduğundan, mirasçılara idarenin karar düzeltme dilekçesinin tebliğ edilmiş olmasının mirasçıya, karar düzeltme yolunda ileri sürülebileceği itirazlarını bozmadan sonraki bu aşamada sunma imkânının verildiği, mirasçının da 12/09/2019 tarihli karara karşı karar düzeltme aşamasında görüşlerini/iddialarını hazırlama ve ileri sürebilme imkânının bulunduğu da söylenemez.
    Danıştay'ın kimi kararlarında atıf yapılan AİHM'in kimi kararlarında belirtildiği gibi, karar alma veya yargılama sürecinde daha alt aşamalarda yaşanan bazı usule ilişkin eksikliklerin sonraki aşamalarda telafi edilebilmesi mümkündür (Helle/Finlandiya, B. No: 20772/92, 19/12/1997, § 45; Monnell ve Morris/Birleşik Krallık, B. No: 9562/81, 9818/82, 2/3/1987, §§ 55-70) (Danıştay Beşinci Daire, 25/05/2022, E:2017/695, K:2022/3474). Dolayısıyla bu tebliğ eksikliğinin yargılamanın bütününe göre taraf açısından herhangi bir hak kaybına yol açmamak için giderilmesi gerekmektedir.
    Açıklanan nedenle ve söz konusu yargılama süreci incelendiğinde; 23/12/2013 tarihinde açılan davanın açılmasından (karar tarihi itibariyle) 8 yıl 18 günlük (2940 gün) süre geçmiş olmasına rağmen dava halen sürmekte olup; bu gecikme, Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma iddiasına dayalı benzer başvurularda belirlediği ilkeler ve verdiği kararlar dikkate alındığında, davacının adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yararlanma hakkını ihlal edecek bir nitelikte görüldüğünden, tebliğdeki bu eksiklik bir önce tamamlanıp, karar düzeltme talebinin esasının incelenmesi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi