11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/11774 Karar No: 2019/1798 Karar Tarihi: 21.02.2019
Vergi Usul Kanununa muhelefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11774 Esas 2019/1798 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararda, bir vergi usul kanunu suçuyla ilgili olarak mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor. 2007 yılında yapılan bir değişiklikle vergi dairesi başkanlığı ve defterdarlık gibi kurumların mütalaa vermeye yetkili makamlar arasına eklendiği ifade ediliyor. Kararda, cezanın belirlenmesinde yapılan hukuki hataların olduğu ancak temel cezanın belirli bir süre önceki kanunlara göre belirlenmiş olması nedeniyle bozma kararı verilmediği belirtiliyor. Toplanan delillerin suçu kanıtladığı ve cezanın uygun bir şekilde belirlendiği vurgulanarak, savunmalara inanılmadığı ifade ediliyor. Kararda bahsi geçen kanunlar ise Gelir Vergisi Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2. maddesi ve fıkrasıdır. Ceza maddelerinin belirlenmesinde değişen kanun maddelerinin incelenip uygun bir şekilde uygulanması gerektiği belirtiliyor.
11. Ceza Dairesi 2017/11774 E. , 2019/1798 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhelefet HÜKÜM : Mahkumiyet
04.04.2007 gün ve 26483 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 28.03.2007 gün ve 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 20. maddesi ile 367. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "defterdarlığın veya gelirler bölge müdürlüğünün" ibaresi "vergi dairesi başkanlığının veya defterdarlığın" şeklinde değiştirilerek, dava şartı niteliğindeki mütalaa vermeye yetkili makamlar; maliye müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların muavinleri, gelirler kontrolörleri, stajyer gelirler kontrolörleri, vergi dairesi başkanlığı ve defterdarlık olarak belirlendiğinden suç tarihi itibariyle geçerli mütala bulunduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7/2. maddesi gözetilerek, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 5728 sayılı Yasanın 276. maddesiyle 213 sayılı VUK"nin 359/a-2. madde ve fıkrasında yapılan değişiklik öncesi ve sonrasındaki bütün hükümleri olaya ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın tespiti gerektiği gözetilmeden, temel cezanın 5728 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önceki 213 sayılı VUK’nin 359/a-2. maddesi uyarınca belirlenmesi, bu hapis cezasının paraya çevrilmesinde maddenin 5728 sayılı Yasa ile değişmeden önceki halinde belirtilen “hükmedilecek hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde hapis cezasının her bir günü için sanayi sektöründe çalışan 16 yaşından büyük işçiler için yürürlükte bulunan asgari ücretin bir aylık brüt tutarının yarısının esas alınacağı” hükmüne rağmen, 5237 sayılı TCK’nin 50. maddesi gereğince hapis cezasının paraya çevrilmesi sonucu karma uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi, artırıcı nedenin bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.