Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1077
Karar No: 2019/771
Karar Tarihi: 07.02.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/1077 Esas 2019/771 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/1077 E.  ,  2019/771 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli taşınmaz başında, komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılması, dava konusu taşınmazın dava edilen bölümü ile mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığının belirlenmesi, taşınmazın tamamının kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı hususu üzerinde durulması, keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında ve çekişmeli 131 ada 73 sayılı parselin dava dışı bölümleri ile dava konusu taşınmaz bölümü arasında ayırıcı nitelikte doğal ya da yapay sınır olup olmadığı konusunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, uzman ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, dava konusu taşınmaz bölümlerinin her yönden tüm özelliklerini gösterir fotoğrafları çektirilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ..."in ve davacı ..."ın davalarının ayrı ayrı kabulü ile çekişmeli 131 ada 73 parsel sayılı taşınmazın komisyon tutanağındaki tespitin iptaline; teknik bilirkişinin 09.11.2015 havale tarihli rapor krokisinde (B) harfi ile gösterdiği 1.480,85 metrekare yüzölçümlü kısmın, Harman yeri vasfıyla aynı ada son parsel numarası altında davacı ... adına; aynı tarihli rapor krokisinde (C) harfi ile gösterdiği 1.465,79 metrekare yüzölçümlü kısmın ahşap samanlık ve harman yeri vasfı ile aynı ada ("A" fıkrasındaki hükümden sonra olmak üzere) son parsel numarası altında davacı ... adına tapuya tesciline; rapor krokisinde (D) harfi ile gösterdiği 16.047,41 metrekare yüzölçümlü kısmın aynı ada ve parsel numarası altında mera vasfıyla sınırlandırılıp özel siciline tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin ... adına tesciline karar verilen ve (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelen temyiz itirazları yerinde değildir.
    Hazine vekilinin, davacılardan ... adına tesciline karar verilen ve (C) ile gösterilen bölüme yönelen temyiz itirazlarına gelince; mahkemece bu bölüm üzerinde davacı yararına kadastro tespit tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanun"un 14. maddesinde öngörülen 20 yıllık süreye ulaşan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşinmaz edinme şartının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı ...’nin davasına konu olup hükme esas bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen alanın köy içerisindeki yerleşim yerleri ile bütünlük oluşturduğu teknik bilirkişi tarafından (D) harfi ile gösterilip mera olarak belirtilen kısım ile bütünlük arz etmediği ve (C) alanının mera olmadığı, bu bölüm üzerinde, davacı yararına eklemeli zilyetlikle birlikte kadastro tespit tarihine kadar 3402 sayılı kadastro kanunun 14.maddesinde öngörülen 20 yıllık süreye ulaşan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme şartının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve uygulama yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacı ... yönünden, birleşen 2008/36 Esas sayılı dava dosyasında birleştirme kararından önce yapılan 18.08.2008 tarihli keşif sonucu düzenlenen ... tarafından düzenlenen 01.09.2008 tarihli zirai bilirkişi raporunda; çekişmeli taşınmazın topografyasının kompleks yapıda olup 3 ayrı eğim seviyesine sahip olduğu; çekişmeli taşınmazın içerisinde kuzey bölümüne yakın %65-70 eğimli dik bir şev yer aldığı belirtilmiştir. 23.06.2009 tarihinde yapılan ikinci keşifte; davacı tanığı ... , taşınmazın kuzey sınırına yakın eğimli yeri davacının murisinin de kullanmadığını beyan etmiş; mahalli bilirkişi ... ise eğimli bu yeri patates ekmek suretiyle davacının murisinin kullandığını beyan ettiği halde, birleştirme sonrası yapılan keşifte bu husus üzerinde durulmamış; beyanlar arasındaki bu çelişki giderilmemiş; bilirkişi raporlarında eğim yönünden önceki raporlardan farklı olarak böyle bir ayrıma gidilmemiş; davacı ...’nin davasına konu taşınmaz eğiminin %2-12 arası değiştiğinin belirtilmesiyle yetinilerek raporlar arasındaki çelişki yöntemince giderilmemiş; taşınmazın %65-70 eğimli olarak nitelendirilen ve 31.12.2008 tarihli ek bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 328,25 metrekarelik bu bölümün ekonomik amaca uygun şekilde kullanılıp kullanılamayacağı, böyle bir yerden davacının iddia ettiği gibi harman yeri niteliğiyle yararlanıp yararlanamayacağı üzerinde durulmamıştır.
    Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca ulaşabilmek için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen ve ziraat bilirkişileri aracılığıyla doğru sonuca ulaşılabilmesi için çekişmeli taşınmaz başında fen ve zirai bilirkişi, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları eşliğinde 31.12.2008 tarihli ek bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 328,25 metrekarelik bölüm üzerinde yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli bu bölümün önceki ve şimdiki niteliğinin, ekonomik amaca uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, bu bölümün ekonomik amaca uygun şekilde kullanılıp kullanılamayacağı, harman yeri niteliğinde olup olamayacağı üzerinde durulmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdir de yöntemince giderilmeye çalışılmalı; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek (C) bölümü yönünden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre ise; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 29/2. maddesi gereğince bir mirasçı diğerlerinin muvafakatı olmadan dava açılabileceği ve yalnız başına davaya devam edebileceği ve aynı Kanun"un 30/2. maddesi uyarınca da dava açan mirasçı dışında başka mirasçıların da bulunduğunun anlaşılması halinde, hakimin re"sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kim adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlü olup; davacı, çekişmeli taşınmazın babası ...’den kaldığını ve bir kısım mirasçıların paylarını hibe yoluyla devraldığını 23.09.2008 tarihli dilekçesi ile beyan ederek, taşınmazın hibe senedinde imzası bulunmayan mirasçılar (kardeşleri ... , ... ve ... ) ile kendisi adına tescilini 18.8.2008 tarihli keşifte ve 03.07.2009 tarihli celsede beyan ettiği halde; çekişmeli taşınmaz bölümünün sadece davacı ... adına tesciline dair hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi