Esas No: 2018/1195
Karar No: 2022/19
Karar Tarihi: 11.01.2022
Danıştay 13. Daire 2018/1195 Esas 2022/19 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2018/1195 E. , 2022/19 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/1195
Karar No:2022/19
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Petrol Ürünleri Pazarlama A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansı kapsamında faaliyet gösteren davacı şirketin bayisi olan “... - ... ”e ait akaryakıt istasyonunda 03/07/2015 tarihinde yapılan denetim sonucunda, gizli düzenek kullanıldığının tespit edildiğinden bahisle 286.093,00-TL idarî para cezası; istasyon otomasyon sisteminin çalışmadığının tespit edildiğinden bahisle 972.717,00-TL idarî para cezası olmak üzere toplam 1.258.810,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararda; davacı şirketin bayisi olan ...-... ' e ait akaryakıt istasyonunda 03/07/2015 tarihinde yapılan denetimde tutulan istasyon çalışanlarının imzaladığı olay tespit ve görgü tutanağında, "otomasyon sisteminin arızalı olduğunun görüldüğü, akaryakıt istasyonunda 3 adet satış pompası ile 4 adet yer altı tankının olduğu, yer altı tanklarından bir tanesinin otomasyon sistemine bağlı olmadığı, yalnızca 1 adet yer altı tankında motorin olduğu, yapılan fiziki ölçümde 86 cm (7067 lt) motorin tespit edildiği, yer altı tank seviyesini gösteren tanklarda bağlı bulunan probların yerinde sabit olmadığının görülmesi üzerine yapılan kontrollerde akaryakıt bulunmayan yer altı tankında probun akaryakıt dolumunu otomasyon sistemine yansıtmamak amaçlı sigara izmariti ile en alt seviyede sabitlendiğinin" tespit edildiği, 03/07/2015 tarihli Elazığ Defterdarlığı Gelir Müdürlüğü tutanağında özetle; 27/03/2015 tarihli irsaliyeli fatura ile 10.317 litre motorin alışı yapılan tarihten bugüne kadar hiçbir satış olmadığı hâlde stokta 7.067 litre motorin kaldığı, aradaki 3.250 litre motorin farkına ilişkin belge düzenlenmediği, otomasyonun arızalı olduğunun tespit edildiği; uyuşmazlıkta, davacı şirketin bayisine ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde arızalı otomasyon sistemi ile probun sigara izmariti ile sabitlendiğinin ve motorin miktarlarının olması gerekenden farklılık gösterdiği hususunun sabit olduğu, ön araştırma ve soruşturma usullerine uyulduğu, idari işlemin ve sürecin mevzuata uygun bulunduğu anlaşıldığından, davacı şirket hakkında 5015 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca 1.258.810,00-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu idari para cezasına dayanak kanun maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu, soruşturmanın süresi içerisinde tamamlanmadığı, bayi verilerinin otomasyon sistemine etkin biçimde aktarıldığı, bayinin ağır kusurunun bulunduğu ve bayinin kusurlu davranışlarından şirketlerinin sorumlu tutulamayacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz istemin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dağıtıcı lisans sahibi davacı şirketin bayisi olan “... - ...”e ait akaryakıt istasyonunda 03/07/2015 tarihinde yapılan denetim sonucunda, gizli düzenek kullanıldığının tespit edildiğinden bahisle 286.093,00-TL idarî para cezası; istasyon otomasyon sisteminin çalışmadığının tespit edildiğinden bahisle 972.717,00-TL idarî para cezası olmak üzere toplam 1.258.810,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararı alınmış, anılan Kurul kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, kabahat deyiminin, kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği belirtilmiş; “Genel kanun niteliği” kenar başlıklı 3. maddesinde, Kanun’un idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin ise idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; “Zaman bakımından uygulama” kenar başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, 26/09/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı kurala bağlanmış; söz konusu fıkra ile atıfta bulunulan 5237 sayılı Kanun’un “Zaman bakımından uygulama” kenar başlıklı 7. maddesinin 2. fıkrasında, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” kuralı yer almıştır.
11/04/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6455 sayılı Kanun ile 5015 sayılı Kanun'un Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri başlıklı 4. maddesine (l) bendi eklenmiş buna göre lisans sahipleri, "Kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmamak" ile yükümlü tutulmuşlardır.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun fiil tarihinde yürürlükte olan "İdarî para cezaları" başlıklı 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi ile aynı bendin (2) numaralı alt bendinde, Kanun'un 4. maddesinin 4. fıkrasının (I) bendinin ihlâli hâlinde sorumlulara bir milyon Türk Lirası idarî para cezası verileceği belirtilmiş; (b) bendinde ise, 4. maddenin 4. fıkrasının (l) bendinin bayilik lisansı sahipleri tarafından ihlâli hâlinde bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisansı sahipleri hakkında (a) bendinde belirtilen cezanın dörtte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır. Ancak aynı Kanun'un 19. maddesi, 14/02/2019 tarih ve 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. maddesiyle değiştirilmiş ve anılan değişiklikle 4. maddenin 4. fıkrasının (l) bendinin bayilik lisansı sahipleri tarafından ihlâli hâlinde bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisansı sahipleri hakkında (a) bendinde belirtilen cezanın dörtte birinin uygulanacağını öngören kurala madde metninde yer verilmemiştir.
Öte yandan, anılan kanun değişikliğinden önce Dairemizin 07/05/2018 tarih ve E:2018/797 sayılı kararıyla, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararının dayanağını oluşturan kanun maddesinin Anayasa'nın 2. ve 38. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmuş, Anayasa Mahkemesi'nin 10/04/2019 tarih ve E:2018/160, K:2019/23 sayılı kararıyla, "...Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının itiraz konusu (b) bendinde, 4. maddenin dördüncü fıkrasının (l) bendinin bayilik lisansı sahipleri tarafından ihlâli hâlinde bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisans sahipleri hakkında (a) bendinde belirtilen cezanın dörtte birinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
4. Kanun’un itiraz konusu kuralı içeren 19. maddesi 14/2/2019 tarihli ve 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 32. maddesiyle değiştirilmiştir. Anılan değişiklikle 4. maddenin dördüncü fıkrasının (l) bendinin bayilik lisansı sahipleri tarafından ihlâli hâlinde bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisans sahipleri hakkında (a) bendinde belirtilen cezanın dörtte birinin uygulanacağını öngören itiraz konusu kurala madde metninde yer verilmemiştir.
5. Bu itibarla söz konusu değişiklik sonrasında bayilerin akaryakıt istasyonunda kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmama yükümlülüğünü ihlâl etmeleri hâlinde dağıtıcıya idari para cezası verilmesi mümkün değildir.
...
8. Anılan düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda idari para cezası verilmesinin dayanağını oluşturan kuralın 5015 sayılı Kanun’un 7164 sayılı Kanun’un 32. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinde yer almaması sonucu ortaya çıkan ve davacının lehine olan hukuki durumun itiraz başvurusunda bulunan Mahkemede bakılmakta olan davada dikkate alınması gerektiği açıktır. Nitekim Danıştayın içtihatları da bu doğrultudadır (DİDDK, E.2009/2519, K.2012/611, 19/4/2012; D13D, E.2012/3955, K.2014/3682, 20/11/2014). Bu itibarla, Kanun’un 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (l) bendinin bayilik lisansı sahipleri tarafından ihlâli hâlinde bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisans sahipleri hakkında (a) bendinde belirtilen cezanın dörtte birinin uygulanacağını öngören itiraz konusu kuralın bakılmakta olan davada uygulanma imkânı kalmamıştır.
9. Açıklanan nedenlerle konusu kalmayan iptal talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir." gerekçesiyle başvuru hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
1- Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu Kurul kararının istasyon otomasyon sisteminin çalışmadığının tespit edildiğinden bahisle 972.717,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden davanın reddi yolundaki Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmında hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
2- Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu Kurul kararının gizli düzenek kullanıldığının tespit edildiğinden bahisle 286.093,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmına gelince;
Kabahatler Kanunu'nun 5. maddesi ile atıfta bulunulan Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca idarî yaptırım uygulanmasına ilişkin işlemin dayanağı olan kuralın yürürlükten kaldırılması veya işlemin tesisinden sonra idarî yaptırım uygulanan kişilerin lehine sonuç doğuracak nitelikte düzenleme yapılması hâlinde yeni hukukî durumun dikkate alınması gerekmektedir. Dolayısıyla işlendiği zamanın kanununa göre yaptırıma tâbi tutulan bir fiilin daha sonra yürürlüğe giren bir kanunla yaptırım kapsamı dışına çıkarılmış olması hâlinde, fiili işleyen kişinin lehine olan sonraki kanun uygulanacak, önceki fiilden dolayı ceza verilemeyecektir.
5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinde yer alan ve bayilerin akaryakıt istasyonunda kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmama yükümlülüğünü ihlâl etmeleri hâlinde, dağıtıcı lisansı sahibine idarî para cezası verilmesini öngören kanun hükmü, 7164 sayılı Kanun'un 32. maddesiyle değiştirildiğinden ve maddenin yeni hâlinde anılan düzenlemeye yer verilmediğinden, davacı şirkete değişiklikten önceki fiilinden dolayı verilen cezanın iptal edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, gizli düzenek kullanıldığının tespit edildiğinden bahisle verilen idari para cezası yönünden davanın reddine ilişkin kısmı yönünden istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmında hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, dava konusu Kurul kararıyla, istasyon otomasyon sisteminin çalışmadığının tespit edildiğinden bahisle 972.717,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin olarak davanın reddi yolundaki Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, belirtilen kısım yönünden kararın ONANMASINA;
3. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne;
4. Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu Kurul kararıyla, gizli düzenek kullanıldığının tespit edildiğinden bahisle 286.093,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin olarak davanın reddi yolundaki Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair kısmının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA;
5. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 11/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.