Esas No: 2022/7351
Karar No: 2022/8069
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7351 Esas 2022/8069 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalının işyerinde dezenfektan işçisi olarak çalışmaktadır ve belirsiz süreli iş sözleşmelerine göre ücretinin asgari ücretin %10 fazlası şeklinde kararlaştırılmasına rağmen bu ücret artışının uygulanmaması sonucunda fark ücret, ikramiye, ilave tediye ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davacı tarafından talep edilmesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi davacının lehine karar vermiştir. Davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir. İstinaf kararına karşı davalı vekili temyiz istemiştir. Mahkeme, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi sonucunda ödenmesi gereken ücretin belirlenmesi ile fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye ile fark ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık olduğunu ve temyiz talebinin reddine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. madde ile 369. maddesinin birinci fıkrası
- 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 22. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait işyerlerinde iş üstlenen firmalarda çalışmakta iken 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) ile 02.04.2018 tarihinden itibaren sürekli işçi kadrosuna geçiş yaparak davalı bünyesinde dezenfektan işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, taraflar arasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesine göre ücretinin asgari ücretin % 10 fazlası şeklinde kararlaştırılmasına karşın bu ücret artışının uygulanmaması sonucunda davacının 01.01.2019 sonrasına ait fark ücret alacaklarının doğduğunu ancak bu alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye, ilave tediye ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, ücret zamları eksiksiz yapıldığından davacının fark ücret alacağı talebinin doğru olmadığını, talep edilen faiz ve oranlarını da kabul etmediklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile
"...davacı işçinin kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin %10 oranı seviyesinde ücret ödeneceği açıkça öngörüldüğünden davacının 01.01.2019 tarihinden itibaren dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda hesaplanan ücret farkı, ilave tediye farkı, ikramiye farkı ve ulusal bayram ve genel tatil ücret farkı alacakları hüküm altına alınmıştır.
Dava dilekçesinde, dava konusu alacaklar için arabulucuya başvuru tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilerek hüküm kurulması talep edilmiştir. Davalının arabuluculuk aşamasında, başvuru ile talepleri öğrendiği ancak görüşmeler sonucunda ödememe iradesini imzası bulunan son oturum tutanağında ortaya koyduğu kabul edilerek, davalının son oturum tutanak tarihi olan 17/05/2021 davalının temerrüde düştüğü kanaatine ulaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak bu ücret üzerine %4 zam yapıldığını, ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, iş sözleşmesinde kastedilenin 2018 yılı asgari ücreti olduğunu, aksi kabulün her yıl hem asgari ücrete iş sözleşmesinde belirtilen zammın yapılması hem de toplu iş sözleşmesinde belirlenen oranların eklenmesi sonucunu doğuracağını ve ücretlerin fahiş hâl alacağını, personel ücretlerinde büyük bir dengesizlik ve eşitsizlik oluşacağını, davalı tarafından ödemelerin usulüne uygun yapıldığını, eksik ödeme bulunmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacıya ödenmesi gereken ücretin belirlenmesi ve davacının fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye ile fark ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.