12. Ceza Dairesi 2019/5865 E. , 2020/3268 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/2, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm mağdur vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre olay tarihinde 6 yaşında olan mağdura zorunlu vekil atanmadan adına duruşma günü bildirir davetiye çıkarıldığı, mağdurun babasının her ne kadar usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya gelmemiş ise de mağdur ve kendisi adına vekil tayin ettiği anlaşıldığından, usul ekonomisi bakımından mağdur vekilinin temyiz başvurusunun kabulü ile, yaralanması nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan mağdurun CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Olay günü alacakaranlık vakitte üç şeritli bölünmüş asfalt yolda sanığın sevk ve idaresindeki kamyonet tipi aracı ile sol şeritte seyri esnasında yolun solunda bulunan orta refüjden kaplamaya giren yayalara sol şerit üzerinde aracının sol ön köşe kısımları ile çarpması neticesinde yayalardan birinin ölümü diğerinin ise yaralanması ile sonuçlanan olayda, sanığın tali kusurlu olduğunun kabulü ile mahkumiyet kararı verilmesi bakımından mahkemenin takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin eksik incelemeye, kusura, ceza miktarına ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin “50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince” gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 1 nolu bendinin 5. paragrafının çıkarılarak yerine, “Sanığa verilen 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 705 tam gün olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesine göre sanığın ekonomik durumu ve şahsi halleri gözetilerek günlüğü takdiren 20 TL den paraya çevrilerek 14.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin yazılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.