Esas No: 2022/7332
Karar No: 2022/8041
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7332 Esas 2022/8041 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7332 E. , 2022/8041 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 29. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Bakanlık vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının davalı Bakanlığa bağlı ... Hınıs Devlet Hastanesinde 112 Acil Komuta Merkezinde kadrolu ambulans şoförü olarak çalıştığını, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasına 18.11.2011 tarihinde üye olduğunu ve üyeliğin 24.11.2011 tarihinde işyerine bildirildiğini, yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, davacının üyesi olduğu Sendika ile TÜHİS arasında 01.01.2013-31.12.2014, 01.01.2015-31.12.2016 ve 01.01.2017-31.12.2018 tarihleri arasında geçerli işletme toplu iş sözleşmelerinin imzalandığını, davacının ambulans şoförü olarak çalışması nedeniyle normal çalışmasının dışında icap nöbeti de tuttuğunu, 24 saatlik nöbet esasına göre çalıştığını, toplu iş sözleşmesinin 26 ncı maddesine göre icapçı olarak görevlendirildiği günlerde 2 saat fazla çalışma ücreti ödenmesi gerektiğini, ayrıca icapçı yazıldığı günlerde eğer göreve çağırılırsa 2 saatten ayrı olarak 22 nci maddeye göre ayrı fazla çalışma ücreti ödenmesi gerektiğini, 23 üncü maddeye göre 20.00-06.00 arası çalışanlara bu saatler arası çalışılan süre kadar çalıştıkları sürelere ait ücretlerinin %35 tutarında gece zammı ödenmesi gerektiğini, günlük 11 saati aşan çalışmalarının da fazla çalışma olarak ödenmesi gerektiğini, gece çalışmaları 7,5 saati aşamayacağından bu saati aşan gece çalışmalarının da fazla çalışma ücreti olarak ödenmesi gerektiğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde 7,5 saati aşan çalışmalarının fazla çalışma ücreti olarak ödenmesi gerektiğini, davacının yaptığı iş ve görevi gereği hiçbir şekilde ara dinlenmesi yapamadığını, işveren tarafından da belirlenmiş bir ara dinlenme saati olmadığını, dava konusu edilen alacaklardan bazı aylarda eksik ve hatalı hesaplamalara dayalı kısmi yapılan ödemelerin mahsubu gerektiğini, toplu iş sözleşmesinin 22 nci maddesinin (c) bendine göre fazla çalışma ücreti için temerrüt tarihlerinin ay ay belirtilmesi gerektiğini iddia ederek fazla çalışma ücreti, gece zammı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak davacının İdareden herhangi bir alacağı bulunmadığını, zira Bakanlığın davacı ile ilgili gerçekleştirdiği her türlü işlemin hukuka uygun olarak ihdas edildiğini ve ödenmesi gereken tüm ücretlerin davacıya ödendiğini, talep edilen faiz ve faiz oranlarını kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacının faydalandığı toplu iş sözleşmesi çalışma süreleri başlıklı 20 inci maddesinin (1) bendi 'Bu işletme toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin haftalık çalışma süresi 45 saattir, işveren, bu 45 saatlik haftalık çalışma süresini işyerinin özelliklerine göre haftada 5 gün veya 6 gün olarak düzenlemeye, sonradan iş icap ve zaruretlerine göre değiştirmeye yetkilidir. Ancak, servis uygulaması olan işyerlerinde işveren, haftalık çalışma sürelerini aşmamak kaydıyla işçilerin çalışma sürelerini düzenleyebilir.' Vardiyalı çalışma başlıklı 21/b. maddesinde 'İşçinin vardiyalı çalışma saatleri, arasında en az 16,5 saat zaman aralığı bulundurulur. 16,5 saatin hesabında fazla çalışmalar dikkate alınmaz. Vardiya dönüşlerinde veya sair zaruri sebeplerle 7,5 saat ara ile vardiyaya çağrılan işçinin sonraki 7,5 saatlik çalışması fazla çalışma sayılır. Haftalık izni, vardiyaları sonunda kullandırılan işçilerin haftalık izinleri vardiya bitiminden 16,5 saat sonra başlar. Vardiyaların düzenlenmesinde işçiler arasında ayrıcalık yapılamaz.' Fazla çalışma ve genel tatil ücreti başlıklı 22 inci maddesinde 'a-) Hizmetin zorunlu kıldığı hallerde yaptırılan fazla çalışmanın ücreti gece için %75, gündüz için %60 zamlı olarak ödenir. Saat ücreti, günlük brüt çıplak ücretin 7,5 saate bölünmesiyle elde edilen ücrettir, c-) İşverence yaptırılan fazla çalışmaların ücreti müteakip ayın ücret ödeme döneminde işçiye ücreti ile birlikte ödenir, e-) İşin özelliği hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmayı gerektiriyorsa, işçiye çalışılan her gün için normal yevmiyesinin dışında iki yevmiye daha ödenir. Hafta tatili, genel tatil ve ulusal bayram günlerindeki çalışma süresi günlük çalışma süresini aştığı takdirde aşan kısım için ayrıca fazla çalışma ücreti ödenir.' gece dönemi başlıklı 23/a maddesinde 'Akşam saat 20:00 den sabah saat 06:00 ya kadar geçen süre gece dönemidir. 20:00-06:00 saatleri arasında çalışılan süre kadar gece zammı ödenir. Gece döneminde çalışan işçilerin, çalıştıkları sürelere ait ücretleri %35 zamlı olarak ödenir. Sürekli olarak gece bekçiliği görevinde istihdam edilen işçiler de bu madde hükümlerine tabidir.' Nöbet ve icapçılık başlıklı 26/a maddesinde 'İcapçı (işe gelmeksizin göreve hazır halde ikametinde geçirdiği süre) olarak görevlendirilmiş olanlara, icapçı kaldıkları her gün için 2 saatlik fazla çalışmaya tekabül eden ücreti ödenir. İcapçılık esnasında göreve çağrılanlara ayrıca 22. maddenin (a) fıkrasına göre fazla çalışma ücreti ödenir.' ücretin ödenmesi başlıklı 34/a maddesinde 'Mevzuat ve toplu iş sözleşmesi gereğince hak edilen ücretler her ayın sonunda işlemiş olarak ödenir. İşçilerin ücret ödemeleri günlük olarak hesaplanır.' denilmiştir.
..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının alacağının bulunmadığını ve tüm ücretlerinin ödendiğini, faiz oranlarının hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Fazla çalışma ücreti yönünden;davacının, davalı Bakanlığa bağlı hastanede ambulans şoförü görevinde nöbet usulü çalıştığı, nöbet günlerinin ertesi günü icap nöbetçisi olduğu, 23.06.2015-31.07.2016 tarihleri arasında ambulans şoförü olarak çalışmadığı ve nöbet tutmadığı belirlenmiştir.
...
Yerleşmiş Yargıtay kararlarına göre, 24 saat nöbet tutan işçilerin 10 saat ara dinlenme ile çalıştıkları kabul edilmiştir. Davacının nöbetçi olduğu 24 saatin 20:00-06:00 arası 10 saatin gece dönemi, 06:00-20:00 arası 14 saatin gündüz dönemi olduğu, gece döneminde 4 saat, gündüz döneminde 6 saat ara dinlenme yaptığı kabul edilmiştir. Bu durumda gece çalışmasının 10 - 4 = 6 saat, gündüz çalışmasının 14 - 6 = 8 saat olduğu nazara alınarak hesaplama yapılmıştır.
01.02.2017 tarihinden itibaren bazı günler 12 saat gündüz, bazı günler 12 saat gece, bazı günler 24 saat çalıştırıldığı, gündüz 12 saat çalıştırıldığı günlerde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 63 üncü maddesi uyarınca 11 saati aşan 1 saat fazla çalışma yaptığı, gece 12 saat çalıştırıldığı günlerde (20:00-06:00 arası gece çalışması sayılacağından) 2 saat fazla çalışma yaptığı belirlenmiştir.
Gece zammı alacağı yönünden ,davacının 6 saat gece çalışması bakımından toplu iş sözleşmesinin 23 üncü maddesinin (a) bendi gereğince %35 zamlı olarak alacağı hesaplanmıştır.
Ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden toplu iş sözleşmesi hükmü uyarınca yapılan ödemeler de dikkate alınarak hesaplanmıştır.
Davalı tarafından yapılan ödemeler diğer alacakların hesaplanmasında da dikkate alınmıştır.
Dava ve ıslah dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i dikkate alınarak zamanaşımına uğrayan alacaklar dışlanarak hüküm kurulmuştur.
Fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacağına banka mevduat faizi, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan gece zammı alacağına banka işletme kredisi işletilmesinde bir aykırılık bulunmamaktadır.
..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma, gece zammı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa alacakların hesabı, karşılığının ödenip ödenmediği ve zamanaşımına uğrayıp uğramadıklarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 317 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 319 uncu maddesi
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 42, 44, 47 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Taraflar arasında zamanaşımı def'inin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu eksik bir borç hâline dönüştürür ve alacağın dava edilebilme özelliğini ortadan kaldırır.
3. Uygulamada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması; dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez; zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktarı için kesilir.
4. 6100 sayılı Kanun'un 317 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 319 uncu maddesi uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def'inde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
5. Süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı def'inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def'ine davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def'i dikkate alınmaz.
6. Somut olayda, dava kısmi dava olarak açılmış olup davacı 10.02.2020 tarihinde harcını yatırmak suretiyle ıslah talebinde bulunmuş, ıslah dilekçesi 24.02.2020 tarihinde davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine davalı, 04.03.2020 tarihinde ıslah ile arttırılan miktarlar bakımından ıslaha konu alacakların tümü bakımından zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Davacının gece zammı ücretine ilişkin talebi ıslah zamanaşımına uğramış olup bu alacak bakımından Mahkemece, davalının süresinde ileri sürdüğü ıslah zamanaşımı def'i değerlendirilmeden hüküm tesisi hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.