Esas No: 2016/4181
Karar No: 2022/29
Karar Tarihi: 11.01.2022
Danıştay 13. Daire 2016/4181 Esas 2022/29 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/4181 E. , 2022/29 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/4181
Karar No:2022/29
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... İletişim Yayıncılık ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, Marmara Bölgesi'nde uygun görülecek yerleşim yerleri ve frekanslarından radyo yayınına devam etme talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı işlemi ile bildirilen ... tarih ve ... sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı tarafından, radyo yayını yapmak üzere 1995 yılında Bölgesel Radyo Lisans başvurusunda bulunulduğu ve kabulü üzerine İstanbul ilinde yayına başlandığı, sonrasında yayınlarına ara verildiği, Bölgesel Radyo Yayını Lisansına sahip oldukları ileri sürülerek Marmara Bölgesi'nde uygun görülecek yerleşim yerleri ve frekanslarından radyo yayınına devam etme talebiyle 22/04/2015 tarihinde başvuru yapıldığı, başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı; 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca anılan Kanun'a göre uygulama yapılıncaya kadar sadece 3984 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesi kapsamında karasal ortamda yayında olan radyo ve televizyon kuruluşlarının, Üst Kurulca yayın yapmalarına müsaade edilmiş olan yerleşim yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla yayınlarına devam etmelerine imkân tanınarak yeni bir geçiş süreci öngörüldüğü, öte yandan davacı kuruluşun, 6112 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 03/03/2011 tarihinde anılan bölgede yayında olmadığı, bu itibarla anılan Kanun'un Geçici 4. maddesi kapsamında yayın hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddine ilişkin Üst Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 2000 yılından itibaren 103.4 Mhz frekansından yayınlarına devam ettikleri ancak başka bir yayın kuruluşunun sebep olduğu enterferasyon nedeniyle yayınlarının dinlenemez hâle geldiği, yeni bir frekans tahsis edilmesi amacıyla davalı idareye yapılan müracaatlardan sonuç alınamadığı, kendi istekleriyle değil zorunlu olarak yayınlarına ara vermek zorunda kaldıkları, 6112 sayılı Kanun'da sıralama ihalesi yapılması için öngörülen 2 yıllık sürenin dolduğu, ne zaman yapılacağı belli olmayan bir ihaleye kadar yapılacak yayınların ertelenmesinin eşitsizliğe neden olduğu, geçiş statüsünün sona erdirilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacı kuruluşun daha önce de aynı nitelikte başvuruda bulunduğu, başvurunun reddine ilişkin işleme karşı açılan davada ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla davanın reddi yönünde verilen kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, hâlihazırda karasal ortamdan yayın yapan kuruluşların, 6112 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesinin birinci fıkrası kapsamında sıralama ihalesi yapılıp ihale sonucuna göre kuruluşlara lisans verilinceye kadar 6112 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte (03/03/2011) Üst Kurul kayıtlarına göre yayında oldukları yerleşim yerlerinde, kullandıkları kanal ve frekanslar müktesep hak olmamak kaydıyla yayınlarına devam ettikleri; davacı kuruluşun 6112 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 03/03/2011 tarihinde hiçbir yerleşim yerinde radyo yayın yapma hakkının bulunmadığı, Üst Kurulca sıralama ihalesi yapılıp karasal yayın lisansları verilene kadar geçecek süre içerisinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşların yayın alanını genişletmeleri, yayın tipini değiştirmeleri veya ilk defa yayına başlamalarının mümkün olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.